Etiket: Lawrence Block

Lawrence Block – Umdugunu Degil Buldugunu Yiyen Hirsiz

Saat dokuzu birkaç dakika geçe Bloomingdale’s alışveriş torbamı yüklenip kapıdan çıkarken, yüzü bir atı andıran uzun boylu sarışın bir adamla karşılaştım. Elinde pek işe yaramayacak kadar ince görünen bir evrak çantası vardı. Bir model gibi diyebilirsiniz. Paltosu o yeni kareli modellerden biriydi ve benimkinden biraz daha uzun saçları tek tek kesilmişti. “Yine karşılaştık” dedim ki, […]

Lawrence Block – Tetikci

Keller, iç cebinden çıkardığı pul maşası yardımıyla glasin zarf içindeki pulu dikkatlice dışarı çıkardı. Norveç’te üretilen ve ünlü Posthorn serisine ait olan bu pıılıın değeri l dolardan bile azdı; ancak zor bulunan bir parçaydı. Aslında Keller’ın koleksiyonun daki eksik parçalardan biriydi. Pula yakından baktı ve albüme yap ıştırıldığı yerde bir incelme olup olmadığını görmek için […]

Lawrence Block – Tahtalikoye Bir Bilet

O yıl şampiyonluk maçlarının oynandığı sıralarda, New York’ta dondurucu bir soğuk dalgası vardı. Oakland ve Dodgers finaldeydi, dolayısıyla hava sonucu etkilemedi. Dodgers herkesi şaşırtarak beş maçta kupayı aldı ve Kirk Gibson ile Hershiser kahraman oldu. Açılış gününden beri liderliğini koruyan Mets son yedi şampiyonluk maçını oynayan takımlardan biriydi. Güçlüydüler ama Dodgers daha iyiydi. Sahip oldukları […]

Lawrence Block – Seytan Biliyor Ki Olusun

Eylül ayının son Perşembe’si Lisa Holtzmann, Dokuzuncu Cadde’de alışverişe çıktı. Evine üç buçukla dört arasında döndü ve kahve koydu. Lisa yanmış bir ampulü yeni aldığıyla değiştirirken, yiyecekleri yerlerine kaldırırken ve Goya mercimek kutusunun arkasındaki yemek tarifini okurken kahve hazırlandı. Telefon çaldığında elinde bir fincan kahveyle pencere kenarında oturuyordu. Arayan Glenn’di, kocası, altı buçuğa kadar eve […]

Lawrence Block – Scudder 09 – Mezbahada Dans

Beşinci rauntun ortalarına doğru mavi şortlu genç, rakibinin çenesine sağlam bir sol indirdi. Bunu başa vurulan iyi bir sağ izledi. Mick Ballou, “Birazdan düşecek” dedi. Öyle görünüyordu ama mavi şortlu boksör bir daha şiddetle giriştiğinde diğeri darbeyi savuşturarak rakibine sarıldı. Hakem iki boksörün arasına girmeden önce gözlerindeki bakışını yakaladım. Boş boş bakıyordu. “Ne kadar zaman […]

Lawrence Block – Olumun Ortasinda

Şehrin en güzel ayı Ekim’di. Son yaz sıcakları bitmiş, ısırıcı soğuklar henüz gelmemişti. Eylül’de yağmur yağmıştı, hem de çok ama artık yağmurlar da bitmişti. Hava her zamankinden daha az kirliydi. Isı da havayı olduğundan daha temizmiş gibi hissettiriyordu. Üçüncü Cadde’de, Ellili numaralarda bir telefon kulübesinin önünde durdum. Köşede, yaşlı bir kadın güvercinlere ekmek kırıntıları veriyor, […]

Lawrence Block – Mondrian Gibi Resim Yapan Hırsız

Barnegat Kıtabevi’nde o gün işler pek hafifti ama aslında çoğu gün öyledir ya. Eski kitap satanlar ağır tempolu ve basit bir yaşamı hayal etmezler. Onu zaten yaşıyorlardır. O günün iki önemli anı vardı ve talihe bakın ki, ikisi de aynı anda geldi. Bir kadın bana bir şiir okudu, bir adam da bir kitap satmaya kalkıştı. […]

Lawrence Block – Mezbahada Dans

Beşinci rauntun ortalarına doğru mavi şortlu genç, rakibinin çenesine sağlam bir sol indirdi. Bunu başa vurulan iyi bir sağ izledi. Mick Ballou, “Birazdan düşecek” dedi. Öyle görünüyordu ama mavi şortlu boksör bir daha şiddetle giriştiğinde diğeri darbeyi savuşturarak rakibine sarıldı. Hakem iki boksörün arasına girmeden önce gözlerindeki bakışını yakaladım. Boş boş bakıyordu. “Ne kadar zaman […]

Lawrence Block – Kutuphanedeki Hirsiz

Martın ilk Perşembe günü, öğleden sonra saat üçte Barnegat Kitabevi’ni hafta sonu tatiline soktum. Ucuzluk masamı içeri çektim, kapımı kapadım, kapı camındaki AÇIK tabelasını KAPALl’ya çevirdim. Yazar-kasanın raporunu aldım -ne yazık ki, yalnızca bir anlık bir iştiçekleri arkadaki odama götürüp bankaya yatırma fişini yazdım ve bir posta makbuzu hazırladım. Sonra otuz santim boyunda bir kutuyla […]

Lawrence Block – Kutsal Bar Kapandiginda

Morrissey’in Yeri’nde pencereler siyaha boyanmıştı. Patlama, camları şangırdatacak kadar yüksek ve yakındı. Sohbetleri cümlenin ortasında kesti, garsonu adımının ortasında, bir ayağı havada, omzunda bir içki tepsisiyle dondurdu. Her tarafı kaplayan gürültü dindiğinde, salonda, uzun bir dakika, kesin ve âdeta saygılı bir sessizlik hâkim oldu. Birisi “Aman Tanrım” dedi ve bir sürü insan, tutmakta olduğu nefesini […]

Lawrence Block – Kendini Humphrey Bogart Sanan Hirsiz

Mayıs’ın son Çarşambası saat onu çeyrek geçe, güzel bir kadını bir taksiye bindirdim ve arkasından bakarak yaşamımdan ya da en azından mahallemden çıkışını izledim. Sonra ben de bir taksi çevirdim. Sürücüye West End ve Yetmişinci Birinci Sokak köşesine çek, dedim. Sürücü ana dili Đngilizce olan o soyu tükenmeye yüz tutmuş kuşlardan biriydi. “Yalnızca beş blokluk […]

Lawrence Block – Gonulcelen Hirsiz

Okumaya başlamadan önce Türk okurlar için özel not: Bu kitapta anlatılanlar, Amerikalı ünlü yazar, fotoğraf çektirmeyen ya da röportaj yapmayan Salinger’ın gizemli hayatına ve onun ünü bütün dünyaya ulaşmış kitabı Catcher in The Rye’a büyük ölçüde dayanmakta ve hemen her sayfada ona ya da kitabına göndermeler yapılmaktadır. Bu yüzden okurken göreceğiniz bütün çavdar ve çavdar […]

Lawrence Block – Dolaptaki Hirsiz

Bayan Henrietta Tyler, “Gramercy Parkı zalim denizin ortasında bir vaha, şairin bizi uyardığı o oklardan ve sapanlardan kurtuluş yeridir” dedi. Dudaklarından denizin ortasındaki bir vahayı düşünenlerin salıverdikleri türden bir iç çekiş döküldü sonra. “Genç adam, bu mübarek yeşillik olmasaydı ne yapardım bilemiyorum doğrusu.” Mübarek yeşillik, Manhattan’ın doğusunda, Yirminci Sokak civarında özel bir parktı. Parkın çevresinde […]

Lawrence Block – Cinayet Ve Yaratma Zamani

Birbirini izleyen yedi hafta boyunca her Cuma günü ondan telefon aldım. Orada olmadığım zamanlar bazılarına cevap veremedim. Ama bu önemli değildi; çünkü onun ve benim birbirimize söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktu. Eğer aradığında ben dışarıdaysam otele geri döndüğümde benim için bırakılmış bir not olurdu. Bu nota bir göz attıktan sonra çöpe atar, unuturdum. Sonra Nisan’ın ikinci […]

Lawrence Block – Buzkiracagi Cinayetleri

Geldiğini görmedim, Armstrong’un Yeri’nde her zamanki arka masamda oturuyordum. Öğle kalabalığı dağılmış, gürültü azalmıştı. Radyoda çalan klasik müziği artık rahatlıkla duyabiliyordunuz. Dışarıda hava kapalıydı, acı bir rüzgâr esiyordu, yağmur yağacak gibiydi. Dokuzuncu Cadde’deki barlardan birinde pineklemek, burbonla tatlandırılmış kahve içip, kaçığın tekinin Birinci Cadde’den gelip geçenleri doğraması hakkında Post’ta çıkan bir haberi okumak için harika […]

Lawrence Block – Bicak Sirti

Yazar, William Smart ile Karen’e, büyük katkıları için Cary Kimble’a ve bu kitabın yazıldığı “Virginia Center for the Creative Arts”daki herkese teşekkür etmekten mutluluk duyar. Ne zaman hatırlasam, parlak mavi gözsüzünde pırıl pırıl güneşiyle her zaman mükemmel bir yaz günü olarak hayal ederim. Yazdı elbette ama havanın nasıl olduğunu, hatta gündüz olup olmadığını bile bilme […]