Etiket: Jack London

Jack London – Deniz Kurdu

Sausalito ile San Francisco arasında gidip gelen MarƟnez gemisine binmişƟm. Hava çok sisliydi. Gemimiz ağır aksak dümeni sağa kırdı. Ama bu kez düdük sesi duyulmaya başladı. Aynı anda tam önümüzden bir düdük sesi daha geldi. Tehlike ikileşmişti. Yolculardan biri avaz avaz: “Üstümüze geliyor. Bakın bakın! Sesimizi duymuyor galiba, diye bağırdı. Birden sis yarıldı kara bir […]

Jack London – Demiryolu Serserileri

Nevada eyaletinde, kendisine, hiç durmadan ve utanmadan birkaç saat boyunca yalan söylediğim bir kadın vardı. Ondan özür dilemek istemiyorum. Benden uzak kalsın. Ama anlatmak istiyorum. Ne yazık ki ne adını ne de şimdiki adresini biliyorum. Bu satırlar şans eseri gözüne çarparsa, umarım bana yazar. 1892 yazında Nevada’da, Reno’daydım. Aynı zamanda fuar vardı ve şehir çok […]

Jack London – Demir Ökçe

Jack London, macera romanları ve öyküleri yazarı olarak bilinir. Tanıƨmdan da çıkarƨlabileceği gibi, çoğu roman ve öyküsü, doğrudan onun hayat deneyimleri ile, tutunabilme mücadelesi ile ya da kendini hayata dayatma, “herkes gibi biri olmama” kaygıları ile ilişkilendirilebilir. Bu yönden bakıldığında, London kimi, neyi anlaƨrsa anlatsın, anlaƴklarının içinde az ya da çok kendisi de vardır. Edebiyatçılar, […]

Jack London – Dehşet Ülkesi

Beyaz adam çok hastaydı. Kulak memeleri delinmiş ve biri gerilmekten yırtılmış kıvırcık saçlı vahşi bir zencinin sırtında, at üstündeymiş gibi taşınıyordu. Vahşinin yırtılmış kulak memesinde, oymalı tahtadan yapılmış üç parmaklık koca bir süs halkası vardı. Yırtık kulağa yeni bir delik daha açılmış, gösterişsiz bir toprak pipo asılmıştı. Beyaz adam, yağlı bedenine dar ve kirli bir […]

Jack London – Beyaz Diş

Donmuş ırmağın iki yakası karanlık ladin ağaçlarıyla kaplıydı. Rüzgar dalların üzerindeki kar örtüsünü az önce sıyırmıştı, gitgide silinen gün ışığı altında ağaçlar kopkoyu, korkunç karaltılar halinde birbirlerinin üzerine doğru abanıyorlarmış gibi görünüyordu. Cansız, kımıltısız, acı bile duyulamayacak kadar ıssız ve soğuk olan bu yabani ülke üzerine ağır bir sessizlik çökmüştü. Gizliden gizliye acı acı çınlayan […]

Jack London – Ateş Yakmak

Adam, donmuş Yukon üzerindeki anayoldan ayrıldı, dik bir bayırdaki ladin ormanlığın arasından doğuya doğru uzanan az çiğnenmiş belli belirsiz toprak yola sapƨ; hava soğuk mu soğuk, ortalık puslu mu pusluydu… Bayır epeyce dikƟ, doruğa ulaşınca saaƟme bir göz atmak bahanesiyle durakladı: Dokuz olmuştu. Gökyüzünde bulut mulut yoktu, gel gelelim güneş de yoktu, dahası güneşin varlığını […]

Jack London – Altta Kalanlar

Yardımına başvurduğum dostlarım, Londra’da; Doğu yakasında, yaşamı tüm ayrıntılarıyla gözlemlemek isteğimi: “Çok güzel, çok iyi de, bunu gerçekleştirmeyi başaramayacağını sen de biliyorsun,” diye yanıtladılar. Bu yanıtın peşi sıra da akıllarına yeni gelmişçesine: “En doğrusu, bu iş için polise başvur,” diye ekleme yaptılar. Yüzlerine; yaptığının bilincinde olmayan bir deli bakıyormuş ve onlar da bu psikolojik bozukluğu […]

Jack London – Âdem’den Önce

Resimler! Resimler! Resimler! İşin aslını öğrenmezden önce hep merak ederdim düşlerimi altüst eden o binlerce resmin nereden geldiğini. Gündüzki gerçek yaşantım içinde bu resimlere benzeyen hiçbir şey görmemiştim çünkü. Çocukluğumun bitmez tükenmez bir işkence, düşlerimin bir kâbuslar dizisi olmasına yol açan bu imgeler, bir süre sonra öbür insanlardan ayrı, doğadışı ve lanetlenmiş bir kişi olduğuma […]

Midas’ın Müritleri – Jack London – Babil Kitaplığı 5

Bu kitap için yazarın yeteneğini ve yapıtlarındaki çeşitliliği kanıtlayan beş öykü seçtik. Okuyucu, Mapuhi’nin Evi’nin ancak sonlarına doğru gerçek kahramanın kim olduğunu fark eder. Hayatın Kanunu herkes tarafından doğallıkla ve saflıkla kabul edilen acımasız bir kaderi ortaya koyar. Yüz Karası işkence tehdidine maruz kalmış bir adamın korkunç bir oyun sonucunda kurtuluşunu anlatır. Midas’ın Müritleri anarşistlerden […]