Etiket: Halil Cibran

Halil Cibran – Meczup

Nasıl mezcup olduğumu bilmek ister misiniz? Bakın nasıl oldu: Bir gün, nice tanrı doğmadan çok önce, derin bir uykudan uyandım ve gördüm ki bütün maskelerim –yedi yaşamım boyunca biçim verip taşıdığım yedi maskem– çalınmıştı. Maskesiz bir halde, “Hırsızlar, hırsızlar, lanet olası hırsızlar!” diye bağırarak kalabalıklarla dolup taşan sokaklarda koşuşturup durdum. Erkekler ve kadınlar alay ettiler; […]

Halil Cibran – Kaçık

King Üniversitesi Tıp Araştırmaları Bölümü’nün bodrum katının koridorları gündüz vakti bile karanlıktı. Geceleriyse tıpkı bir mezardı. Duvarlarında buz gibi rutubet damlaları biriken koridorlarda fareler dolaşırdı. Gömülü odaların serinliği hem örneklerin çürümesini engellerdi, hem de elbisemin yıpranmış katlarından içime işleyip tenimi uyuştururdu. Tıp öğrencileri evlerine gidip sıcak yataklarına girdikten sonra o odaları temizlerken, sert kıllı temizlik […]

Halil Cibran – İnsanoğlu İsa

Ve alacakaranlık olmuştu. Bizlere döndü ve dedi: “Aşağıya inelim. Gece önümüzde. Işık bizimleyken ışıkta yürüyelim.” Ve tepeden aşağıya doğru inmeye koyuldu, biz de onu izledik. Ve Yahuda gerilerden geliyordu. Ve düzlüğe indiğimizde gece olmuştu. Ve Diyofan oğlu Tomas O’na dedi: “Efendi, hava karardı, yolumuzu göremiyoruz. Eğer istiyorsanız, yiyecek ve barınak bulabileceğimiz ötedeki köyün ışıklarına götür […]

Halil Cibran – Hak Erenler Nebi

ÖNSÖZ« Hak Erenler’lenasıl buluştum ? Kudüs ile ona bitişik yerler, zaten Nebi ve Veliler diyarıdır. Ben de geçen yılın Kasım ayında Kudüs’de idim. Niyetim Kısas-ı Enbiyayı ve Süleyman Dedenin mevlid menkıbesini yaşamaktı. Hazret-i Muhammed Mustafa’nın « Enbiya ervahına» İmam olduğu yerde onun gibi iki rek’ at namaz kılmak istemiştim. Pes geçüb mihraba ol hayrül-enam Enbiya […]

Halil Cibran – Gezgin

Bir tarlakuşu ile bir kartal yüksek bir tepenin kayalıklarında karşılaştılar. Tarlakuşu dedi, “İyi günler olsun, Efendim.” Ve kartal onu bir süre süzdükten sonra isteksiz, seslendi. “İyi günler.” Ve tarlakuşu dedi, “Umarım keyfiniz yerindedir, Efendim.” “Evet,” dedi kartal, “Keyfimiz yerindedir. Ama bilmez misin ki biz kuşların kralıyız ve biz söz söylemeden senin konuşmaya hakkın yoktur?” Tarlakuşu […]

Halil Cibran – Gavur Halil & Deli

Şeyh Abbas’a, Kuzey Lübnan’ın ücra bir köyünün insanları padişah gözüyle bakardı. Malikanesi, yoksul köylülerin kulübeleri ortasında, cılız cücelerin arasında dikilmekte olan iri yarı bir dev gibi dururdu. Zavallılar karın tokluğuna yaşayıp giderlerken, o refahın tadını çıkarırdı. Ona karşı boyunları kıldan inceydi ve konuştuğunda, önünde saygıyla eğilirlerdi. Sanki aklın gücü onu resmen yorumcusu ve sözcüsü olarak […]

Halil Cibran – Ermis

Zamanının şafağı, seçilmiş ve sevgili El Mustafa, Orphalese kentinde on iki yıl, dönüp gelecek ve kendisini doğduğu adaya geri götürecek gemisini beklemişti. Derken on ikinci yılda, hasat ayı Eylül’ün yedinci günü, kent surlarının dışındaki tepeye tırmanıp denize doğru baktı; sisle birlikte yaklaşan gemisini gördü. İşte o zaman ardına kadar açıldı yüreğinin kapıları ve kanat çırptı […]

Halil Cibran – Derin Akıl Derin Yürek

Kendi gününün şafağında, seçilmiş ve sevilen insan Al Mustafa, tam oniki yıl boyunca Orphales şehrinde, gemisinin geri dönüp kendisini doğduğu adaya götürmesini bekledi. Ve onikinci yılda, hasat ayı olan Ielool’un yedinci gününde, şehir duvarlarından uzak bir tepeye tırmandı, denize doğru baktı ve gemisinin sisle beraber gelişini seyretti. O anda kalbinin kapıları açıldı ve sevinci denize […]

Halil Cibran – Kum ve Köpük

Durmadan yürüyorum bu kıyılarda, Kum ve köpüğün arasında yürüyorum, Bir gün ayak izlerimi silecek met Ve rüzgâr köpüğü götürecek elbet, Ama denizle kıyı ebediyen kalacak arkamda. Bir defasında sisle doldurdum avucumu. Sonra elimi açtım ki sis, bir kurtçuk olmuş. Kapattım ve tekrar açtım. Bu kez küçük bir serçe duruyordu orada. Sonra tekrar kapatıp üçüncü kez […]

Halil Cibran – Bütün Eserleri 2

Tanrı kendi özünden bir ruh ayırdı ve onu güzelliğe çevirdi. Udžzerine yağdırdığı tüm zarafet ve iyiliğin nimetleriyle yıkadı, ona bir mutluluk ϐincanı vererek şöyle dedi: “Geçmiş ve geleceği, unutmak istemediğin sürece bundan içme, çünkü AN olmayınca mutluluk boştur”, ardından bir de üzüntü ϐincanı vererek ekledi: “Bu ϐincandan iç ve yaşamın kısacık sevinç anları olduğunu anlayacaksın, […]

Halil Cibran – Bütün Eserleri 1

Bir kadını sevip karısı yapan, gövdesinin terini, kalbinin kanını ve canını onun ayaklarına boşaltan, uğraşlarının meyvesini ve çalışkanlığının gelirini onun ellerine koyan adam zavallıdır; çünkü usulca uyandığında, almak için çabaladığı kalbin, özgürce ve içtenlikle kendi gizlerinin ve en derin sevgisinin hoşnutluğu için başka bir adama verildiğini anlar. Gençliğin özensizliğinden ve huzursuzluğundan uyanan ve kendini, başından […]

Halil Cibran – Aforizmalar

Ermişler ve peygamberler diyarı bir toprağın çocuğuydu o: uygarlığın beşiği ve üç büyük dinin yeşerip yaygınlaştığı bir toprağın çocuğu. Asi bir ruha sahip olan Cibran yazılarında Lübnan’ın eski feodal ağalarının yaptığı gaddarca haksızlıkları ortaya döküyor, dinsel bağnazlığı eleştiriyor, ruhban sınıfına karşı çıkıyor ve kadınların özgürlüğünü savunuyordu. Ruhban sınıfını acımasızca eleştirmesi bakımından, on dokuzuncu yüzyıl şairi […]