Sonsuz hamd Alemlerin Rabbine, Salat ve Selâm kâinatın efendisi hazreti Peygamber efendimize olsun. Böylesi bir kaynağın yayınevimiz tararından sizlere ulaştırılmasının sevinci içindeyiz. Bildiğiniz gibi Madve Yayınevi neşriyatının tamamıyla siz okuyuculara nitelikli, ve kalıcı kitaplar ulaştırmayı bir ‘hedef telakki etmiştir. Bu cümleden olarak elinizdeki Kudsî Hadisler Mecmuası da, hem bilgilenmek isteyen herkesin, hem de ilim erbabının kütüphanesinde özel bir yer tutacaktır İnşallah. Bilindiği üzere Kudsî Hadisler, îslâm şeriatının ikinci kaynağıdır. Manası Allah Celle Şanuhu’dan olup lafzı Hazreti Peygamberimiz efendimize aittir. Bu itibarla da Kur’an-ı Kerîm’den sonra, Hadis-i Şeriflerden de bir önce gelen serî delillerdendir ki, diğer Hadisler (Hadis-i Nebevi) Kudsî Hadislerden sonra zikredilir. Bu bir. İkinci mesele; bu günlere gelene kadar, 40 ve 75 Kudsî Hadis gibi mecmualar neşredilmişse de, bütün Kusdsî Hadisleri, Kütübi Sitte ve Muvatta gibi bir kaynaktan toplayan, biraraya getiren olmamış bildiğimiz kadarıyla. Biz ise Kudsî Hadisler kitabini neşretmekle, böyle bir gerekliliği de inşallah kültür hayatımıza kazandırmış olacağız. Ayrıca şunu da belirtmeden geçemeyeceğiz, elinizdeki eserde bazı hadisler rivayet farklılıklanyla tekrar verilmiştir. Bu tekrarlan kitaba alma zaruretimiz iki sebepten kaynaklandı. Birisi, kitabın – orjinal tasnifini aynen muhafaza ettik ki, yayın ve tercüme anlayışımış ve kavrayışımız, bunu gerektiriyordu. Aksi takdirde siz okuyucuların “çok biliyorsanız kendiniz yazın, bu kitabı tercüme ettik demeyin” diyebilme yetkisi doğardı ki, yıllardır bu uyanıklığı kazandırmak için çaba sarfeden bir yayınevidir Madve Yayınları. Eseri aynen tercüme etmekteki ikinci sebebimiz ise; Buharî ve Müslim’in ve diğer hadis kaynaklarının dahi farklı’rivayetleri ayıklama yoluna gidemediği, bütün rivayetleri farklıhklarıyla verdiği bir sahada, haddimizi bilip edeple davranmak zaruretidir. Zira bir ayrıntı gibi görünen farklı rivayetlerin, yani rivayet farklılıklarının, bir içtihada, bir mezhebin görüşüne delil teşkil ettiğini bildiğimiz kaynaklar üzerinde beşerî kafamızla ayıklama yapmak ancak haddini bilmezlik ve edepsizlik olurdu hafazanallah. Bu arada zikretmeden geçilmeyecek bazı meseleler daha var, fakat, kitabın incelenerek değerlendirilmesini sizlere bırakmak niyetimizden dolayı ayrıntıya girmek istemedik. Bizim hatırlatmak istediğimiz notlar, öz itibariyle sadece şunlardır ki, kitabın anlaşılabilmesi için gerekli olduğu kanaatiyle zikretmek durumundayız. Elinizdeki eser, “Daru’l-Kütübi’l-Ümiyye” tarafından bir heyete hazırlattırılıp 400 tane numaralı hadis içermektedir. İki cilt halinde neşredilmiştir. Yayınevimiz, Muhterem Ahmed Varol hocaefendinin hiç bir ayıklama ve ekleme yapmadan tercüme ettiği eseri, orjinal şekliyle neşretmektedir. Ancak kaynakları, hocaefendi tarafından tetkik edilerek concor-dance ile uyuşup uyuşmadığı taranmış, eğer var ise farklılıklar dipnotlarda zikre dihniştir. Böylece dipnotlanyla hadis kaynakları, hem orjinal esere hem de concordance ile bütün dünyada geçerli olan sisteme uygun şekilde düzenlenmiştir. Ve iki cildi de bir arada neşretmek mümküm ve iktisatlı olmasına rağmen; kaba bir cilt olmaması için iki estetik cilt halinde sizlere sunulmuştur. Kalpleri en iyi bilen Allah’tır. Elinizdeki bu çalışma, inşallah çok çok istifade edilebilecek bir eser olacaktır. Çalışma bizden tevfik Allah’tandır. Madve [1] Mukaddime Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun. Hayırlı son, Allah’dan hakkıyla korkanlar içindir. Salat ve selam Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusu olan efendimiz Muhammed’e, Onun temiz âline, üstün vasıflarla bezenmiş ashabına ve kıyamet gününe kadar Ona iyilikle uyanlara olsun. Bu kitap aşağıda zikrolunan hadis kitaplarında geçen ‘Kudsî Hadisleri’ içine almaktadır. 1. Muhaddislerin Önderi, Muhammedu’bnu İsmail el-Buharf-nin sahih’i, 2. Ebu’l-Huseyn Muslimu’bnu’l-Haccac el-Kuşeyrim en-Neysa-bûrî’nin Sahih’î, 3. Ebu İsa et-Tirmizî’nin Camii, 4. İmam Ebu Davud es-Sicistânî’nin Sünen’i, 5. İmam Ebu Abdirrahman Ahmedu’bnu Şu’ayb en-Nesâî’nin sünen’i, 6. İmam İbnu Mace el-Kazvîninin Sünen’i, 7. îmam Malik’in Muvatta’ı, [2] Kudsî Hadislerin Toplanması Ve Düzenlenmesi Bu kitabı hazırlayan heyet, sözü edilen hadis kitaplarında geçen kudsî hadisleri biraraya getirirken rivayetleri arasında farklılık bulunmayan mükerrer hadisleri sadece bir kere zikretmekle yetinmiştir. Ancak hadisin bir başka rivayetinde fazlalık veya eksiklik yahut ibare değişikliği ya da rivayet eden sahabî isminde değişiklik olması halinde diğer rivayeti ya tamamen vermiş veya sözkonusu değişikliğe işaret etmekle yetinmiştir! [3] Hadislerin Şerhinde İzlenilen Yol Yaptığımız istişare ve istihare neticesinde Sahihu’l Buharı’de geçen hadislerin şerhlerim Allame el-Kastallanî’nin yazmış olduğu şerhten almaya karar verdik. Onu gerek kendi döneminde yaşamış olan hadis âlimleri gerekse kendinden sonra gelen âlimler yetkili kabul etmişlerdir. Sahıh-î Müslim’de geçen hadislerin şerhlerini de imamların imamı, âlimlerin örneği, İmam Ne-vevî’nin yazmış olduğu şerhten almaya karar verdik. Çünkü onun sözü ilim adamları nazarında bir sened, araştırmacı ve musannifler için ise bir kaynaktır. Bir söz ona nisbet edildiği zaman, karşıtlarına boyun eğdiren güçlü bir sened olur. Bazı hadislerin şerhinde tefsir kitaplarına, dilbilgisi kitaplarına vs. başvurmak gerekti. Kastallanf nin şerhinden yaptığımız iktibaslarda bazen metni olduğu gibi vermeyi bazen de özetleme yolunu tercih ettik. Özet yaparken de bazen bir tek yeri, bazen de hadisin Sahih-i Buharî’de mükerrer olarak geçtiği konulardaki ayrı ayrı şerhleri dercederek verdik. Hadislerin çoğunun şerhinde birden fazla konuya baktık. Nevevî’den aldığımız şerhlerin çoğunda özetleme yapmaksızın metni olduğu gibi verdik. Çünkü Nevevî’nin şerhi kastedilen anlamı yeterince izah etmekle birlikte son derece özlü bir mahiyet arzetmektedir. [4] Hadislerin Sınıflandırıhnasında İzlenilen Yol Hadislerin Şerhlerini yazdıktan sonra bunları belli bir tasnife tâbi tutmak istedik. Ancak toplanan hadislerin dağınık bir halde olduğunu gördük ve bunların arasından bir hadisi bulmak isteyenin bunda zorluk çekeceğini düşündük. Allah’ın ilhanlıyla hadisleri birbirleriyle bağlantılarına göre gruplara ayırmaya karar verdik. Sıralamada da, her hadis grubunun başına birinci hadisin ilk kısmını -başlık mahiyetinde- yazdık. Artık okuyucuya düşen aradığı hadisi ilişkili olduğu grubdan arayıp bulmaktır. Bu durumda bulmak istediği hadisi daha dar bir daire içinde arama imkanı bulacaktır. Kitap, mükerrer olanlar da sayıldığı zaman, yaklaşık olarak dörtyüz hadis ihtiva etmektedir. Mükerrer olanlar, içinde geçen herhangi bir ibarenin değişik olması veya hadisi Resulullah Aleyhisselâm’dan nakleden s-ahabînin değişmesi halinde verilmiştir. Araştırmayı kudsî hadisin anlamı ile ilgili hir girişle başlattık. Bundan sonra Kur’an-ı Kerim ile Hadis-i Kudsî arasındaki farkla ilgili bazı bilgiler verdik. Bunun arkasından da, konunun daha açık şekilde anlaşılmasını sağlayabilmek için Hadis-i Kudsî ile, Hadis-i Nebevî arasındaki farkı anlattık. Bu konuların arkasından, kitaptaki hadisleri topladığımız hadis kaynaklarının müellifleri olan hadis imamları hakkında bazı Özet bilgiler vermeye çalıştık. Allah’tan bizi de, bu büyük ilim adamlarının takib ettiği hidayet yolu üzerinde gitmeye muvaffak kılmasını diliyoruz. Onlar hidayet yolunun yıldızları ve dünyanın kandilleridirler. Onlar Resulullah Aleyhisselâm’m sünnetinin hizmetçileridirler. Hayatlarını bu hizmete vakfetmişler ve Ömürlerini, Muhammed Aleyhisselâm’m sünnetini yaşatma, ona yönelik saldırılara karşı durma, onu yalancıların hilesinden ve zayıf rivayetlerin oluşturduğu şüphelerden koruma yolunda harcamışlardır. Allah hepsinden razı olsun ve kendilerini razı olacakları nimetlere kavuştursun, Müslümanlara da onların bıraktıkları ilim mirasından yararlanmayı nasibetsin. Amin. Yüce Allah’tan bize yardımcı olmasını, bizi doğru olana muvaffak kılmasını, yaptığımız çalışmayı da sadece kendi rızası yolunda kılmasını dileriz. O, cömerttir, ihsan sahibidir. Duaları en güzel şekilde kabul eden O’dur. O, bize yeter; O ne güzel vekildir. [5] Hadis-i Kudsî Ürerine 1. Hadis-i Kudsî’nin anlamı 2. Kur’an ve Hadis-i Kudsî Arasındaki Fark 3. Hadis-i Kudsî, Hadis-i Nebevi, Kur’an-ı Kerîm ve Geçmiş Peygamberlerin Kitapları Arasındaki Farklarla İlgili Bazı Hususlar Bu konularla ilgili açıklamalarımızda el-Munavî’nin el-İthafatu’s-Sunniye fi’1-Ehadisi’l-Kudsiyye’ adlı kitabından ve Ce-malu’ddîn el-Kasımî ed-Dımeşkî’nin ‘Kavâidu’t-Tahdis min Funûni Mustalâhi’lHadîs1 adlı kitabından yararlandık. Bu iki ilim adamı kitaplarında konuyu en ince teferruatına kadar ele almışlardır. Komisyonun konuyla ilgili araştırmasında bu iki kitabın dışında herhangi bir kaynağı incelemesi mümkün olmadı. Bu iki kitabı telif eden ilim adamlarının ilimdeki derecelerinin yüksekliğine güvenle bu iki kitapda yazılanlar kâfi görüldü. Daha başka kaynaklardan da yararlanmamız halinde <sözko-nusu iki kitapta mevcut olan bilgilere birtakım ilaveler yapmamız mümkün olacaktı elbette. Bu konuda kitabın sonunda bazı açıklamalara yer vereceğiz inşallah. Müelliflerimiz bu konuyu, ‘el-îthafatu’s-Sunniye fî’l Ehadisi’l-Kudsiyye’ kitabı sahibinin yaptığı açıklamalarla başlatmaktadır. Müellif kitabının, ‘Kudsî Hadis’in Manasının Şerhi’ başlığını taşıyan sonuç bölümünde şöyle diyor: Kuds, kelime anlamı itibariyle ‘temizlik’ demektir. Mukaddes toprak (el-Ardu’1-Mukaddese) ibaresi de “temiz toprak” anlamına gelir. Beytu’l-makdis bilinmektedir. ‘Tekaddesellah” ibaresi ‘Allah şanına layık olmayan her türlü benzetmeden münezzehtir’ anlamı taşır. Allahü Teala’mn isimlerinden biri de Kudüs’tür. Kuds kelimesi, el-Misbah’da bu şekilde açıklanmaktadır. Bazı hadislerin kudsî olarak adlandırılmasının sebebi ise, bu hadislerin anlamlarının yalnız Allahü Teala’ya nisbet edilmesi do-layısıyladır. et-Tarif ât’ta yazıldığına göre ‘Hadis-i Kudsî’: ‘Yüce Allah’ın Peygamber Aleyhisselâm’a ilham ile veya uykuda manasım bildirdiği hadistir. Resulullah Aleyhisselâm’da bu manayı, kendi sözü ile ifade etmiştir1. Kur’an-ı Kerim daha ulvî bir makama sahiptir, çünkü onun lafzı da vahy ile bildirilmiştir, yani Al-lahü Teala katından indirilmiştir. * Mevlâna Alî el-Karî Rahmetullah’da şöyle diyor: “Hadis-i kudsî, Ravilerinin başı ve güvenirlerin kaynağı olan Resulullah Aleyhisselânı’in bazen Cibril vasıtasıyla, bazen vahy ile, bazen ilham ile veya uykuda kendisine bildirileni Allah Teala’dan rivayet etmesidir. Burada manayı AUahü Teala’dan almakta, o manayı kendi ifadesi ile istediği tarzda insanlara aktarmaktadır”. Bu, Yüce Kur’an’dan farklı bir özellik arzetmektedir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi Ruhu’1- Emîn olan Cebrail vasıtasıyla olmuştur. Ayrıca lafzı da lehv-i mahfuz’daki lafzı ile kayıtlıdır. İnsanlara aktarılması kesinlikle tevatür ile (kalabalık topluluklar vasıtasıyla ve her türlü şüpheden korunarak) olmuştur. Bu tevatür her dönem ve her anda gerçekleşmiştir. İlim adamları Hadis-i Kudsî’nin çeşitli özelliklerinden sözetmişlerdir. Bunlardan meşhurları; şunlardır: Hadis-i Kudsî ile kılınan namaz geçerli olmaz, Hadis-i Kudsî yazılı kitap veya kağıtlara cünüp, hayızlı ya da lohusa birinin dokunması veya onu okuması haram değildir. Hadis-i Kudsîde Kur’an lafızlarında olan i’caz mevcut değildir, Hadis-i Kudsîyi sıhhatinden şüphe ederek inkar eden bir kimse kafirlikle itham edilemez.
Kolektif – Kudsi Hadisler
PDF Kitap İndir |