Jean-Marie Defossez – Yeraltı Maceram

Koskoca bir aptallık Benim adım Liz. Bir hafta sonra dokuz yaşımı dolduracağım ve sanıyorum korkunç bir aptallık yaptım. Akim almayacağı bir aptallık. Babamla dayım ben kendimi bildim bileli mağaracılıkla uğraşırlar. Her mağara inişinden döndüklerinde muhakkak yüzlerinde mutlu bir ifade olur ve gözlerinin içi güler. Yerin altına inmek süper bir şey herhâlde diye düşünürüm ve onlarla beraber gitmeye can atarım. Ama şimdiye kadar beni yanlarında götürmeyi hiç kabul etmediler. Her seferinde ben annemle evde oturmak zorunda kaldım. Yine de dün akşam bir kere daha şansımı denedim. En sevimli ince sesimle: – Baba! Ben de sizinle yerin altına inemez miyim, diye sordum. Babam bir süre çenesini kaşıdı. Çenesini kaşıyorsa bu iyiye işarettir. Oldu bu iş, dedim kendi kendime. Dayıma bir bakış attı ve cevap verdi: – Daha küçüksün Liz. Üstelik Dev Çukuru denen bir yere gidiyoruz. Bu oldukça derin bir mağaradır. Saatlerce yerin altında kalacağız. Babam kötü bir şey söylememişti ama ben kendimi müthiş haksızlığa uğramış hissettim! İçimden bir öfke yükseldi ve bağırdım: – Bana ne! Ben niye hiç sizinle gelemiyorum? Babamın gözleri koca koca açıldı. – Liz’ciğim, mağara soğuk ve nemli bir yerdir. İnsan doğru dürüst etrafını göremez. Zemin düzgün değildir ve çoğu zaman kaygandır. Her adımına dikkat etmek gerekir, yoksa Allah korusun, düşer veya bir yere çarparsın. Mağaraya inmek sandığın kadar eğlenceli bir iş değil! İşte bunu anlamıyordum. Cevap verdim: Babam artık ne diyeceğini bilemedi. Çar-li dayım da gülmeye başladı. Dayım hep güler. Güneş gibi sıcak bir gülüştür bu. Koca ellerinden biriyle saçlarımı okşadı ve şöyle dedi: – Madem eğlenceli bir iş değil, siz niye gidiyorsunuz o zaman? – Sen gerçekten uyanık bir kızsın! Bak şimdi! Mağaraya inmek, seveni için zevkli bir maceradır. Ama orası senin yaşında küçük bir kız için fazla tehlikeli. Baban bunu izah etmeye çalıştı sadece. Babam lafa girdi: – Çarli dayının sözünü dinle. Şimdi bize iyi yolculuklar dile ve gidip yat. Bizim daha malzemeleri yüklememiz gerekiyor. Ben hâlâ kızgındım ama dayım bana göz kırptı. Herhâlde babamla konuşacak diye tahmin ettim. İkisini de öptüm ve odadan çıktım. Pijamalarımı giyerken bir yandan banyodan konuşmalarına kulak kabarttım. – Belki Liz’i yanımızda götürebilirdik, diyordu dayım. Çok arzu ediyor galiba. Hem Dev Çukuru o kadar korkunç bir yer değil… Kalbim kulaklarımda zonklamaya başladı. Babam ne cevap verecekti acaba? – Doğru, dedi. Ama başına bir şey gelirse kendimi affedemem. Hem sonra…. Bence daha hazır değil. – O zaman başka, diye tartışmayı son-landırdı dayım. Ve sonra ikisi birlikte garaja gittiler. Malzemelerini hazırlamak için. Olmamıştı. Buz gibi bir üzüntü çöktü üzerime. Baştan ayağa keder içindeydim. Yatağıma yatarken içimden ağlamak geliyordu. Gecenin ortasında uyandım. Babamın hayır demesi aklıma geldi. Karanlığın içinde sinmiş bekleyen öfkem, birden canlandı. Üstelik o anda, gülüşüyle beni yatıştıracak dayım da yoktu. Patladım: – Bensiz gitmelerinden bıktım artık! En eski elbiselerimi giydim ve garaja gittim. ıo ıı Halatlar, tulumlar, kayışlar, baretler ve lambalar. Babamla dayım bütün malzemelerini minivanm arkasına yığmışlardı. Garajdaki yedeklerin arasından bir takım da kendime aldım. Yalnız, boyuma göre tulum bulamadım. – Boş ver, dedim. Pantolonumla kazağım yeter. Sonra, minivanm bagajına saklandım ve uykuya daldım. Düşünmeden hareket etmiştim. Bir süre sonra uyandım. Minivan bütün hızıyla yola koyulmuş gidiyordu ve ben korku içindeydim. Babam orada olduğumu görünce ne yapacaktı acaba? Saklandığım yerden çıkıp ben buradayım diyebilirdim ama cesaret edemedim. Allah’ım, ben nasıl böyle bir aptallık yapabildim? Ortalık Isınıyor! Minivan, çukur ve tümseklerle dolu bir yola girdi. – İyi geldik, dedi babam, bir yandan motoru sustururken. – Karnımızı doyurup yola koyulalım, diye cevap verdi dayım, arabadan çıkarken. Arka kapının açıldığını gördüm. Allah’ım, işim bitti! – Hoh, hoh, hooo, diye güldü dayım. Kaçak yolcumuz var! – Ne, diye gülerek karşılık verdi babam. Kedi bizle beraber mi gelmiş? – Bu biraz büyük bir kedi! Hem de inatçı cinsinden. – Büyük ve inatçı mı?

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir