Topraktaki bir oyukta bir hobbit yaşardı. Solucan kuyruklarıyla ve sulu çamur kokusuyla dolu, iğrenç, pis, ıslak bir oyuk değil, oturacak veya yemek yiyecek bir yeri olmayan kuru, çıplak, kumlu bir oyuk da değil: Bir hobbit kovuğuydu ve bu da konfor demekti. Yeşile boyanmış, lomboz gibi yusyuvarlak ve tam ortasında parlak pirinçten bir kolu olan bir […]
Kategori: Roman
J. R. R. Tolkien – Akallabeth ve Güç Yüzüklerine Dair
Aşağıdaki kısa tarihçe Silmarillion’u okumamış ya da aradan geçen zaman içinde unutmaya yüz tutmuş Altıkırkbeş okurları için hazırlanmıştır. Güneşin doğusuyla hesaplanmaya başlayan Güneş Yıllan’nın (GY) sonrasındaki İlk Çağ’ı özetlemeye çalışırken, geçen yılları aklınızda canlandırabilmeniz için, Robert Foster’ın bu konu üzerindeki bir çalışmasında verdiği yıllara uyduk. İşte kısaca, Yaratılış’ın İlk Çağı: ◊ Eä’nın [dünya, maddi evren) […]
J. M. Coetzee – Düşman
‘Sonunda artık kürek çekemeyecek kadar yorgun düşmüştüm. Ellerim su toplamış, sırtım yanmıştı. Tüm gövdem sızlıyordu. Hafif bir iç çekişle neredeyse hiç su sıçratmadan kendimi suya bıraktım. Sakin kulaçlarla ıssız adaya doğru yaklaşırken, uzun saçlarım denize özgü bir çiçek, bir anemon ya da Brezilya kıyılarında rastlanan bir tür deniz anası gibi çevremde yüzüyordu. Bir süre akıntıya […]
J. M. Coetzee – Barbarları Beklerken
Böylesini hiç görmemiştim: Telden ilmiklerle gözlerinin önünde duran iki ufak cam yuvarlak. Kör mü yoksa? Görmeyen gözlerini saklamak için olsa neyse. Ama kör olmadığı kesin. Cam yuvarlaklar kopkoyu, dıştan bakıldığında saydam değil ama o görmesine görüyor. Bana bunun yeni bir buluş olduğunu söylüyor. Güneşin parıltısına karşı gözleri koruyor diyor. «Burada çölde çok işe yarar. Boyuna […]
J. K. Rowling – Harry Potter 7 – Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
İki adam ay ışığının aydınlattığı dar caddede birbirlerinden birkaç metre ötede yoktan var oldular. Asaları birbirlerinin göğsüne doğrultulmuş halde bir saniyeliğine hareketsiz durdular; sonra, birbirlerini tanıyarak asalarını pelerinlerinin altına soktular ve aynı yöne doğru hızlı adımlarla yürümeye başladılar. “Haberler?” diye sordu uzun olan. “Sadece en iyileri,” diye cevapladı Severus Snape. Caddenin solunda kısa boylu vahşi […]
J. K. Rowling – Harry Potter 6 – Harry Potter ve Melez Prens
Vakit gece yarısına yaklaşıyordu ve Başbakan ofisinde tek başına oturuyor, beyninden en ufak bir mana bırakmaksızın geçip giden uzun bir notu okuyordu. Uzak bir ülkenin başkanından telefon bekliyordu, ve lanet adamın ne zaman arayacağını merak etmek, uzun, yorucu ve zor geçen bir haftanın nahoş hatıralarını bastırmaya çalışmak dışında kafasında daha fazlasını kaldıracak yer yoktu. Başbakan […]
J. M. Simmel – Yalnız Havyarla Yaşanmaz
Thomas Lieven, siyah saçlı ve güzel vücutlu kıza: «Sevgili Kitty, biz Almanlar, iktisat mucizesini gerçekleştirebiliriz, ama salata yapmasını beceremeyiz», dedi. «Haklısınız efendim», diye cevap verdi Kitty. Yakışıklı patronuna çılgınca âşık olduğundan, bu sözleri biraz nefesi kesilmiş bir halde söylemişti. Mutfakta, yanında durmakta olan Thomas Lieven’e bakan gözlerinden sevgi fışkırıyordu. Thomas Lieven, dar röverli gece mavisi […]
J. M. Barrie – Peter Pan
Biri dışında, bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirler. Wendy de şöyle öğrendi: İki yaşındayken, bir gün bahçede oynuyordu. Bir çiçek daha koparıp, bu çiçekle annesine koştu. Sanırım küçük kız pek sevimli görünüyordu ki, Bayan Darling elini göğsüne koyup, ‘Ah, keşke hep böyle kala-bilsen!’ diye haykırdı. Bu konuda aralarında geçen konuşmanın hepsi buydu, ama […]
J. K. Rowling – Ozan Beedle’in Hikayeleri
Bir zamanlar iyi kalpli bir ihtiyar büyücü varmış, sihrini komşularına yardım etmek için hiç esirgemeden ve akıllıca kullanırmış. Gücünün gerçek kaynağını açığa vurmak yerine de sanki bütün o iksirler, tılsımlar ve panzehirler “şans getiren kazanım” dediği küçük kazandan kullanıma hazır halde çıkıyormuş gibi yaparmış. Kilometrelerce uzaktan insanlar dertlerine şifa bulsun diye gelir, büyücü de memnuniyetle […]
J. K. Rowling – Harry Potter #5 – Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Yazın o zamana kadarki en sıcak günü yavaş yavaş sona ererken, Privet Drive’ın büyük, kutu kutu evlerinin üzerine uykulu bir sessizlik çökmüştü. Çoğunlukla pırıl pırıl parlayan arabalar şimdi yolda tozlanmış halde duruyordu, bir zamanlar zümrüt yeşili olan çimler ise kavruk ve sararmıştı – kuraklıktan dolayı su hortumlarının kullanımı yasaklanmıştı çünkü. Araba yıkama ve çim biçme […]
J. K. Rowling – Harry Potter #4 – Harry Potter ve Ateş Kadehi
Riddle ailesi o evde oturmayalı yıllar olduğu halde, Küçük Hangleton köyü sakinleri ona hâlâ “Riddle Evi” diyordu. Ev köye hâkim bir tepedeydi, bazı pencereleri tahtalarla kapatılmıştı, çatısındaki kiremitler eksikti ve sarmaşıklar dizginlenemez şekilde cephesini kaplamıştı. Bir vakitler güzel bir malikâneymiş, şimdi de kilometrelerce mesafe dahilindeki en büyük ve heybetli bina olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. Ne var […]
J. K. Rowling – Harry Potter #3 – Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Harry Potter bir çok açıdan son derece sıra dışı bir çocuktu. Her şeyden önce, yaz tatilinden yılın başka herhangi bir zamanından nefret ettiğinden daha fazla nefret ediyordu. Sonra gerçekten ev ödevini yapmak istiyordu, ama gecenin bir vaktinde, gizlice yapmak zorundaydı. Ayrıca da bir büyücüydü. Saat gece yarısına yaklaşıyordu ve Harry yüzükoyun yatağında yatıyordu. Battaniyeleri çadır […]
J. K. Rowling – Harry Potter #2 – Harry Potter ve Sırlar Odası
Privet Drive Dört Numara’da kahvaltı sırasında bir tartışma patlak vermişti, her zaman olduğu gibi. Mr. Vernon Dursley sabahın erken saatlerinde uykusundan, yeğeni Harry’nin odasından gelen bir baykuş feryadıyla uyanmıştı. Masanın karşısından, “Bu hafta üç etti!” diye bağırdı. “Eğer o baykuşu kontrol edemiyorsan, gitmek zorunda kalacak, o kadar!” Harry bir kez daha açıklamaya çalıştı. “Canı sıkılıyor. […]
J. K. Rowling – Harry Potter #1 – Harry Potter ve Felsefe Taşı
Privet Drive dört numarada oturan Mr. ve Mrs. Dursley, son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağolun efendim. Garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi, böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü. Mr. Dursley matkap yapan Grunnings adlı bir şirketin yöneticisiydi. İri yarı, kalıplı bir adamdı, boynu yok gibiydi, ama koskoca bir bıyığı vardı. Mrs. Dursley […]
J. K. Rowling – Çağlar Boyunca Quidditch
Şimdiye kadar tasarlanmış büyülerin hiçbiri, büyücülerin insan bedenindeyken herhangi bir yardım almaksızın uçmalarını mümkün kılmıyor. Kanatlı yaratıklara dönüşebilen birkaç Animagus uçmanın keyfini sürüyor, ama onların da sayıları çok az. Biçim değiştirme sonucu kendini bir yarasaya dönmüş bulan cadı ya da büyücüyse uçabilir, ama bir yarasanın beynine sahip olduğundan, daha uçmaya başladığı anda nereye gitmek istediğini […]
J. G. Ballard – Sınırsız Rüyalar Diyarı
Eğer Londra Havaalanı’ndan kalktıktan yalnızca on dakika sonra, yanan aracın Thames’a düşeceğini bilseydim yine pilot kabinine adımımı atar mıydım? Ama galiba daha o zamandan kurtuluşumu izleyen saatlerde gerçekleşecek olan tuhaf olaylara ilişkin karmaşık bir önsezi vardı içimde. Burada, bu nehir kıyısındaki terk edilmiş kasabanın merkezinde durup, yakındaki süpermarketin camlarındaki lime lime uçuş giysimin yansımasına bakarken […]