Yağmur geceyarısından hemen sonra başlamıştı. Portekizli polis nöbetçi kulübesinden bir pelerin alıp hiç bir şey söylemeden genç kadının omuzlarını örttü. Hava da epey soğumuştu. Kadın ısınmak için ileri geri yürümeye başladı, arada bir durup uzaktan Lizbon ışıklarının parıldadığı Tagus nehri ağzına bakıyordu. Epey uzaktaydı; Berlin, Paris ya da Madrid kadar değil ama yine de uzaktaydı. […]
Kategori: Roman
Jack Higgins – Kartal Süzülürken
Köşede, gösterişli bir mozolenin üzerinde kollarını açmış bir Ölüm Meleği vardı. Bunu çok iyi anımsıyorum, çünkü birisi org çalıyor ve renkli camdan içeri gün ışığı süzülüyordu. Çevresindeki binalar gibi Viktorya tarzında inşa edilmiş olan bu kilise fazla eski değildi. St. Martin Meydanı. Bir zamanlar iyi bir semtmiş. Şimdi ise fazla gelişmemiş, bakımsız, ama yine de […]
Jack Higgins – İnfaz Günü
Iç avluda birini öldürmek için hazırlık yapıyorlardı. Bu da günlerden pazartesi olduğu anlamına gelirdi, çünkü pazartesileri infaz günüydü. Hücrem binanın diğer tarafında olmasına karşın tüm olaya tanık olacak tutukluların bulunduğu hücrelerden gelen tedirgin seslerin artık ne anlama geldiğini biliyordum. Az sonra davullar çalacaktı ve bu da komutanın hoşuna gidiyordu. Derin bir sessizlikten sonra biri ateş […]
Jack Higgins – Fırtınadan Önce
DEUTSCHLAND yelkenlisi, 26 Ağustos 1944. Rio de Janeiro’dan ayrılalı on bir gün oldu. Belem’de demirledik. Hava sıcak. Alışveriş küçük çapta. Son kömürler de boşaltıldı. Alabileceğimiz yük yok. Safra yerine Rio’dan kum doldurduk. Ambar kapaklarını çivileyip kapattık, yolculuğa hazırız. Akşama doğru yağmur bekleniyor. Prager köşeyi dönerken, uzaklarda, deniz yönünden gök gürültüleri duyuldu, göğü bir baştan bir […]
Jack Higgins – Devlerin Gazabı
Polis Müdürü genellikle hafta arası öğle saatlerinde, halkın geri kalan bölümünü özendirmek için olacak, birini kurşuna dizmeyi başarırdı. Bu da o dönemlerinde Meksika’nın bazı yörelerinde işlerin nasıl yürütüldüğü hakkında bir fikir verir sanırım. İstasyondan yokuş yukarı tepeyi yarılamışken ilk salvo ateşin sesiyle farkında olmadan elimi ceketimin içine sokuverdim. Yol boyunca gölgede kalmayı başarabilmiştim ama Plaza […]
Jack Higgins – Atmaca
Harry Carter’ı taşıyan jip Cezayir dışında Dar El Quad adındaki büyük villanın kemerli, oymalı kapısının önünde durduğu zaman güneş batmak üzereydi. «Bekle beni,» dedi Carter şoföre ve nöbetçilerin arasından geçip merdivenleri tırmandı. Loş, serin holde genç bir yüzbaşı yazlık üniformasıyla masanın başında oturmuş çalışıyordu. Önündeki levhada Yüzbaşı George Cusak yazılıydı. Başını kaldırıp Carter’a baktı ve […]
J. R. R. Tolkien – Yüzüklerin Efendisi
Bu kitap büyük ölçüde hobbitler hakkındadır ve okuyucu kitabın sayfalarından onların özelliklerinin birçoğunu ve tarihlerinin de birazını çıkartabilir. Bu konuda daha fazla bilgi için, Hobbit adı altında yayınlanmış olan Batışımdan Kırmızı Kitabı’ndan alınan seçkilere bakabilirsiniz. Oradaki öykü, dünya çapında ün kazanmış ilk hobbit olan Bilbo tarafından yazılan Kırmızı Kitap’ın ilk bölümlerinden bir araya getirilmiştir ve […]
J. R. R. Tolkien – Tehlikeli Diyardan Öyküler
Küçük Krallık’ın tarihini anlatan pek az malzeme var; ama şans eseri, kökenine ilişkin bir anlatım sağlam kaldı; belki anlatımdan çok, bir efsane demek daha doğru olur, çünkü ağırbaşlı yıllıklar yerine mucizelerle dolu, yazarının sık sık atıfta bulunduğu popüler türkülere dayandırılmış, sonradan derlenen bir eser olduğu açık. Yani, anlattığı olaylar çok geçmişte kalmış olmasına rağmen yazar […]
J. R. R. Tolkien – Silmarillion
İlk kez yazarının ölümünden dört yıl sonra basılan Silmarillion Eski Günler’in, Dünya’nın İlk Çağı’nın bir dökümüdür. Yüzüklerin Efendisinde Üçüncü Çağ’ın sonundaki önemli olaylar anlatılmıştı; ama Silmarillion’daki hikâyeler çok daha eski bir geçmişe, Orta Dünya’da yaşayan ilk Karanlık Efendi Morgoth’a ve Silmaril’leri geri almak için onunla savaşan Yüce Elfler’in zamanına dayanan efsanelerdir. Silmarillion, sadece Yüzüklerin Efendisinden […]
J.R.R. Tolkien – Silmarillion (İthaki)
Sevgili Milton, Hayali dünyamdan yola çıkarak yazdıklarım hakkında kısa bir özet istemişsin. Uzun uzun anlatmadan bir fikir verebilmem zor: Birkaç kelime etmeye çalışmak, bir coşku selinin önündeki engeli kaldırır; bencil sanatçı eserinin nasıl geliştiğini, neye benzediğini ve (ona göre) ne anlatmak istediğini veya tüm bunlarla ne anlatmaya çalıştığını gösterme arzusuna kapılır. Ben de buna benzer […]
J. R. R. Tolkien – Roverandom
J.R.R. Tolkien, 1925 yazında, karısı Edith ve oğulları John (yaklaşık sekiz yaşında), Michael (yaklaşık beş yaşında) ve Christopher (henüz bir yaşında bile değildi) ile birlikte Yorkshire kıyısında, turistler tarafından hâlâ rağbet edilen Filey adlı bir kasabaya tatile gitmişlerdi. Bu beklenmedik bir tatildi, Tolkien’in o yılın 1 Kasım’ında başlayacağı Qxford’daki Anglo-Sakson profesörlüğüne atanışını kutlamak için çıkılmıştı; […]
J. R. R. Tolkien – Peri Masalları Üzerine
Peri masalı nedir? Bu sözcüğü bulmak için Oxford İngilizce Sözlüğü’ne boş yere başvurursunuz. Bu sözlükte, peri masalı bileşimine dair hiçbir bilgi bulunmaz ve periler konusunda da genel olarak işe yaramaz. Oxford’un Eki’nde peri masalının ilk olarak 1750’de kaydedildiği ve başlıca anlamının (a) periler hakkında bir masal veya genel olarak bir peri efsanesi, açılan anlamlarıyla, (b) […]
J. R. R. Tolkien – Masallar
Bir zamanlar ne eski anılan ne de uzun bacakları olanlara uzak gelecek bir köy vardı. Ona Küçük Wootton’dan büyük olduğu için Büyük Wootton derlerdi, ormanın birkaç kilometre derinliklerindeydi. Çok büyük olmasa da o dönemde bolluk içindeydi ve her yerde olduğu gibi orada da türlü türlü insan yaşardı; iyisi, kötüsü, biraz iyisi biraz kötüsü. Ülkede, çeşitli […]
J. R. R. Tolkien – Húrin’in Çocukları
Túrin karakteri babam için çok önemliydi ve açık sözlülüğü, dobralığı ile babamın kendi çocukluğundan, bütün karakterinin temelini oluşturan, keskin bir portre çizmektedir: haşinliği ve neşesizliği, adalet duygusu ve merhameti; Húrin karakterinin zekası, neşesi ve iyimserliği, annesi Morwen’in ketum, cesur ve gururlu karakteri; Túrin doğmadan önce, Morgoth’un Angband Kuşatması’nı kırdığı soğuk Dor-lómin diyarı senelerinde, ev halkının […]
J. R. R. Tolkien – Hobbit
Toprakta bir kovukta bir hobbit yaşardı. Bu kovuk ne solucan pislikleriyle dolu, yapışkan kokulu, ıslak, kirli ve iğrenç bir kovuk, ne de kum, çıplak, kumlu, içinde ne yiyecek ne de üzerine oturulabilecek bir şeyler bulunan bir kovuktu: Bu bir hobbit-kovuğuydu, ki bu da rahatlık demekti. Bu kovuğun lumboz kadar mükemmel yuvarlaklıkta yeşile boyalı bir kapısı […]
J.R.R. Tolkien – Hobbit (Resimli)
Toprakta bir kovukta bir hobbit yaşardı. Bu kovuk ne solucan pislikleriyle dolu, yapışkan kokulu, ıslak, kirli ve iğrenç bir kovuk, ne de kum, çıplak, kumlu, içinde ne yiyecek ne de üzerine oturulabilecek bir şeyler bulunan bir kovuktu: Bu bir hobbit-kovuğuydu, ki bu da rahatlık demekti. Bu kovuğun lumboz kadar mükemmel yuvarlaklıkta yeşile boyalı bir kapısı […]