Kategori: Roman

Kürşat Başar – Başucumda Müzik

Bazen kendimizi bir hayalin içinde sanırız ama aslında yaşadıklarımız gerçektir. Bazen de her şeyi gerçek sanırken aslında yalnızca hayal gördüğümüzün farkına varmayız. Bu kitapta yazılanların hepsi gerçektir. Ama aynı zamanda hepsi yalandır. Çünkü onu ben yazdım. Başucumda müzik olmadan uyuyamam. Çocukluğumdan beri. En azından şu küçük müzik kutusundan gelen o eski aşk şarkısı mutlaka çalar, […]

Kurt Vonnegut – Şampiyonların Kahvaltısı

«Şampiyonların Kahvaltısı» sözü, General Mills şirketinin çıkardığı bir kahvaltılık yiyeceğin paketleri üzerinde kullanılan sicilli ticaret markasıdır. Aynı sözü bu kitaba ad olarak kullanırken General Mills’le ortak olduğumuzu ya da onun tarafından desteklendiğimizi göstermek istiyor değiliz, onların o güzel yiyeceklerini gözden düşürmek, kötülemek gib! bir niyetimiz de yok. Bu kitabı kendisine adadığımız kişi, Phoe-be Hurty, hani […]

Kurt Vonnegut – Otomatik Piyano

Bu kitap şimdiki zamanda olanlar hakkında bir kitap değil, olabilecekler hakkında bir kitap. Karakterler, henüz doğmamış veya belki de, kitabın yazıldığı şu anda, bebek olan kişilerden esinlendi. Kitap daha çok müdürler ve mühendisler hakkında. Tarihte şu«noktada, yani M.S. 1952’de, hayatımız ve özgürlüğümüz büyük ölçüde müdür ve mühendislerimizin beceri, hayal gücü ve cesaretine bağlı ve umarım […]

Kurt Vonnegut – Mezbaha No 5

Az çok gerçek bir hikâye bu. Ya da savaşla ilgili hiç bir şey şey gerçekten uzak değil. Kendisinin olmayan bir çaydanlığı aldığı için kurşuna dizilen birini tanıdım gerçekten Dresdende. Savaş sonunda kişisel düşmanlarını kiralık katillere öldürteceğini söyleyen bir başkasını da. Böyle sürüp gider bu. Bütün adları değiştirdim. 1967’de Guggenheim vakfının parasıyla (Tanrı Mangırlarını korusun) Dresdene […]

Kurt Vonnegut – Kedi Beşiği

İçindekiler Dünyanın sona erdiği gün Güzel, güzel, çok güzel Ahmaklık Uzantıların ufak ufak birbirine dolanması Bir hazırlık öğrencisinden mektup Böcek dövüşleri Saygıdeğer Hoenikkerler Newt ’ ın Zinka olayı Volkanlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Gizli ajan X-9 Protein Dünyanın sonu kokteyli Başlangıç noktası Otomobillerde kristal vazoların olduğu günlerde Mutlu Noeller Anaokuluna dönüş Kızlar Bölümü Dünyadaki en değerli […]

Ksenophon – Anabasis – Onbinlerin Dönüşü

Ksenophon, İ.Ö. 430 yılında, Atina yakınlarında doğdu. Genç yaşta, ünlü filozof Sokrates’in öğrencileri arasına katıldı. İ.Ö. 404 yılında, Peloponez Savaşı sona ermiş, İsparta’ya yenilen Atina, çok kötü şartlarla bir barış imzalamak zorunda kalmıştı. Üç yıl sonra, İran kralı Artakserkses’in kardeşi genç Kyros, Ispartalı kuvvetler ve paralı askerler yardımıyla, tahtı zorla ele geçirmek amacını güderek harekete […]

Kriton Dinçmen – Hiçlikte Randevu

1961 yazında kısa bir gezi nedeniyle, Boğaz’ın, Karadeniz’i kucaklamak istercesine iki yana açılan kollarından Batı’dakinin üstünde kilometrelerce uzanan kumsalın Karaburun denen o düşsel köşesine gitmiştim. O, benim Karaburun’a ilk ve son gidişimdi. Bir daha uğramadım oraya. Yüz elli-iki yüz metre genişi iğindeki o upuzun ıssız sahil şeridi, ilk bakışta kumsalmış gibi duruyordu; ama biraz dikkatle […]

Kristin Harmel – Fransız Öpücüğü

Paris’te aklımı ilk çelen ve her döndüğümde şiltesinde uyumama izin veren Lauren Elkin’e özel teşekkür. O da büyük bir yazar ve ben de bu kitapta ilk olarak onun adını vermekten memnunum. Harika bir amigo olan ve ilk taslaklarda verdiği fikirlere yürekten inandığım (son derece yetenekli, usta tasanmcı ve olağanüstü arkadaşım) Amy Tangerine’e de teşekkürler. Hem […]

David Gibbins – Bizans Altınları

Bu kitap bir kurgudur. İsimler, karakterler, kurumlar, mekânlar, olaylar, yazarın hayal gücünün ürünüdür ve gerçekmiş gibi algılanmamalıdır. Gerçek ya da başka kurgusal olaylarla, mekânlarla yaşayan ya da ölmüş kişi ve kurumlarla herhangi bir benzerlik varsa bu tamamen rastlantısaldır. Romanın gerçek olaylara dayanan zemini, kitabın sonunda yazarın notu olarak bilginize sunulmuştur. Ganimetler genelde gelişigüzel kümeler halinde […]

Kolektif – Asker Kaçağı – Savaşa Karşı Bilimkurgu Öyküleri

BİLİMKURGU EDEBİYATTIR. İyi bilimkurgu, iyi edebiyattır.” Bu sözü hangi bilimkurgu yazarının söylediğini tam olarak hatırlayamıyorum; 1950’lerde, bilimkurgunun 13-18 yaş grubunun hafta sonu eğlencesi olmadığı bilinci bilimkurgu yazarlarının kafasında iyice yer etmeye başladığı sıralarda, bir bilimkurgu derlemesinin başında yer aldığını biliyorum yalnızca. “Bilimkurgu edebiyattır”: Tıpkı edebiyat gibi onun da iyisi ve kötüsü, banali ve felsefi olanı, […]

John Fowles – Koleksiyoncu

Yatılı okuldan eve geldiği zamanlar, hemen her gün görürdüm onu; çünkü evleri Belediye’nin ek binasının tam karşısındaydı. O ve kız kardeşi sık sık eve girip çıkarlardı, genelde de delikanlılarla; bundan hiç hoşlanmazdım tabii. Dosyalardan ve muhasebe defterlerinden başımı kaldıracak fırsatım olduğunda pencerenin önünde durup, buzlu canım üzerinden yola bakardım; kimi zaman onu da görürdüm. Akşam […]

Kobo Abe – Kutu Adam

Söz konusu olan bir kutu-adamın günlüğüdür: Kafamda taşıdığım, her iki yandan kalçalarıma kadar inen kartondan bir kutunun içindeyim. İşte o anda, kutu-adam benim. Bir başka deyişle: Kutu-adam, bir kutunun içinde, bir kutu -adamın günlüğünü yazar. Bir kutu nasıl imal edilir? Gerekli malzemeler: — Boş bir karton kutu; — Kenarları 50 cm. civarında, kare şeklinde yarı […]

Kobo Abe – Kumların Kadını

Adam, bir ağustos günü kayboldu. İzninden yararlanarak, trenle yarım günlük mesafedeki bir yere gitmek için yola çıkmış, bir daha da kimse ondan haber alamamıştı. Kayıp ihbarları ve gazete ilanları da sonuç vermemişti. Elbette, insanların ortadan kaybolması o kadar nadir rastlanır bir durum değildir. Zaten istatistikler de, her yıl yüzlerce kayıp ihbarının yapıldığını söylüyor. Tuhaf olan, […]

Knut Hamsun – Rosa

18** kışında Rönneberg’in balıkçı motorlarından biriyle Aalesund’dan Lofot Adaları’na gittim. Yolculuk ucu ucuna dört hafta sürdü; Skroven’de motordan ayrıldım, yoluma devam için bir fırsat kollamaya başladım. Paskalya’ya doğru, bir alamana kayığı, Saltenland’a geçiyordu; bu yol beni tam hedefime ulaştırmazdı, ama yine de ona bindim. Bu yolculuğa bir tanıdık, bir arkadaş yüzünden çıkmıştım, o taraflarda oturuyordu, […]

Knut Hamsun – Dünya Nimeti 2

Sellanraa ıssız bir yer olmaktan çıkmıştı, orada büyüklü küçüklü yedi kişi yaşıyordu. Sonra kısa süren ot biçme Ümitler boşa gitmişti. İhtiyar Sivert’in hesapları Eleseus’un kontrolünden sonra eh o kadar karışık çıkmamıştı, ama küçük çiftlikle inek, kayıkhane ile büyük ağ, kasa açığını zar zor kapatıyordu. Hem sonra durumun böyle bir sonuç, yani oldukça iyi bir sonuç […]

Knut Hamsun – Dünya Nimeti 1

Bataklıklardan geçerek ormana giren bu uzun patikayı kim mi açtı? O adam, buralara gelen o ilk insan açtı. Ondan önce bu yol yoktu henüz. Sonraları bazı hayvanlar; bataklıklardan, çamurlu topraklardan geçen bu belli belirsiz izleri takip ettiler ve onları daha görünür hale soktular; aradan zaman geçti, bazı Lâponlar bu keçiyolunun farkına vardılar ve ren geyiklerine […]