Kategori: Gerilim-Gizem

Kazuo Ishiguro – Avunamayanlar

Taksi şoförü beni karşılamak üzere bekleyen hiç kimse –bir resepsiyon memuru bile– olmadığını görünce mahcup oldu. Bomboş lobide belki saksılardan ya da koltuklardan birinin ardına gizlenmiş bir görevli bulma umuduyla dolaştı. Sonunda bavullarımı asansörün önüne bırakıp anlaşılmaz bir özür mırıldanarak gitti. Lobi geniş sayılırdı; etrafa serpiştirilmiş epeyce sayıda sehpa bir sıkışıklık duygusu yaratmıyordu. Ama tavan […]

Karl Olsberg – Sistem

Sirenin tiz sesi istasyonda kulakları tırmalıyordu. Bu ses ikinci dereceden alarm seviyesine, derhal insani bir müdahaleyi gerektiren ön ahizesine yönelmişti. Kısa bir süre sonra küçük tuvalet kabininin kapısı açıldı ve Orlov ona doğru süzüldü. Karmakarışık siyah saçları diken dikendi ve bu ona vahşi bir hava katıyordu. “Ne yaptın?” diye sordu ağır bir aksanla. Kalın kaşlarının […]

Dashiell Hammett – Kanlı Hasat

PERSONVİLLE’E ‘Zehirşehri’ denildiğini ilk defa Butte’da, Hickey Dewey adında, kırmızı saçlı bir sarhoştan duymuştum. O zaman bunun anlamını kavrayamamıştım. Sonradan bu adı başkalarından da duydum fakat üstünde durmadım. Birkaç yıl sonra Zehirşehri’ne gittim ve her şeyi öğrendim. İstasyondan Herald gazetesine telefon açtım ve Donald Willsson’u istedim. Kendisine, Personville şehrine gelmiş olduğumu bildirdim. “Bu akşam onda […]

Dan Simmons – Terör #1 – Terör

Yüzbaşı Crozier güverteye çıktığında, gemisinin göksel hayaletlerce saldırıya uğradığını gördü. Yukarıda, Terörün üstünde büklüm büklüm titrek bir ışık saldıracak gibi oluyor, sonra atılgan ama kararsız hayaletlerin bu renkli kolları hemen geri çekiliyordu. Ektoplazmik iskelet parmakları gemiye uzanıyor, açılıyor, gemiyi kavrayacak gibi yapıyor ama sonra vazgeçiyordu. Sıcaklık eksi kırk beş derece ve hızla düşüyor. Olduğundan küçük […]

Dan Brown – Melekler ve Şeytanlar

Fizikçi Leonardo Vetra’mn burnuna yanan et kokusu geldiğinde, bu kokunun kendisinden çıktığını biliyordu. Başını kaldırarak, üstünde beliren siyah figüre dehşet dolu gözlerle baktı. “Ne istiyorsun!” Kulak tırmalayıcı ses, “La chiave,” diye cevap verdi. “Şifre.” “Ama… bende…” Sıcak beyaz nesneyi Vetra’mn göğsüne iyice bastırarak, ağırlığını yeniden aşağı verdi. Kor nesneyle temas eden etin çıkardığı cızırtı duyuldu. […]

Dan Brown – Kayıp Sembol

Dan Brown. Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar’dan sonra Kayıp Sembolde insanlığın yüzyıllardır beklediği bir gerçeğin peşinde… Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon, Kongre Binası’nda konferans vermesi için yakın bir arkadaşından davet alır. Ancak, Washington’a varır varmaz oldukça garip bir durumla karşı karşıya kalan profesör, kendini korkunç bir oyunun ortasında bulur. Kongre Binası’na bırakılmış olan bir […]

Julia Navarro – Tabletteki Sır

Taksi San Pietro Meydanı’nda durduğunda Roma’ya yağmur yağıyordu. Saat sabahın onuydu. Adam yol parasını ödedikten sonra, üstünü beklemeden, koltuğunun altına bir gazete sıkıştırıp canlı adımlarla kiliseye giren ziyaretçilerin kıyafetlerinin uygunluğunun sürekli denetlendiği birinci denetim noktasına yaklaştı. Öyle, şort, mini etek, tops ya da bermuda gibi kılıklara izin verilmezdi. Tapmağa girince, adam Vatikan’ın hazinesindekiler arasında onu […]

Dan Brown – İhanet Noktası

Ölüm, bu ıssız yerde, sayısız biçimlerde gelebilirdi. Jeolog Charles Brophy bu arazinin acımasız ihtişamına yıl arca katlanmış olmasına rağmen yine de hiçbir şey onu yaşayacağı insanlık dışı felakete hazırlamış olmazdı. Brophy’nin dört köpeği, jeolojik algılama aygıtları kızağını tundra üzerinde çekerken, birden bakışlarını gökyüzüne çevirerek yavaşladı. Kızaktan inen Brophy, “Ne oldu kızlar?” diye sordu. Toplanmaya başlayan […]

Dan Brown – Dijital Kale

PLAZA DE ESPANA SEVÎLLA – İSPANYA 11:00 Denir ki, ölüm anında her şey açıklığa kavuşur. Ensei Tankado artık bunun doğru olduğunu biliyordu. Göğsünü tutup acı içinde yere yığılırken, yaptığı hatanın korkunçluğunun farkına varmıştı. İnsanlar çevresine toplanmış, yardım etmeye çalışıyorlardı. Ne var ki Tankado yardım istemiyordu. Artık bunun için çok geçti. Sol elini havaya kaldınp parmaklarını […]

John Rector – Paranoya

Rüyamda evde biri vardı. Aniden bunun bir rüya olmayabileceğini fark edip gözlerimi açtım. Pencereden gelen parlak ışık beynimi delip geçiyordu sanki. Üzerimde günlük kıyafetlerim, ayağımda ayakkabılarımla yatıyordum. Çarşaflar çamur içindeydi. Yatakta yavaşça doğruldum. Koridordan ayak sesleri geliyor, odama usulca yaklaşıyordu. “Günaydın, Dex!” Greg, üzerinde üniformasıyla eşikte dikiliyordu. Sebepsiz yere gülümsedim. Onu böyle görmeye alışık olmama […]

Dan Brown – Da Vinci Şifresi

Sion Tarikatı —1099 yılında kurulmuş olan gizli Avrupa cemiyeti- gerçek bir topluluktur. 1975 yılında Paris’in Milli Kütüphanesi, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo ve Leonardo da Vinci de dahil olmak üzere, Sion Tarikatı’nın sayısız üyelerinin isimlerini içeren, Les Dossiers Secrets{1} diye bilinen parşömenleri ortaya çıkarmıştır. Opus Dei olarak bilinen Vatikan Piskoposluğu, beyin yıkama, baskı ve […]

Dan Brown – Cehennem

Bu romanda bahsi geçen tüm sanat ve edebiyat eserleri ile bilim ve tarih gerçektir. “Konsorsiyum” yedi farklı ülkede şubeleri bulunan özel bir kuruluştur. Güvenlik ve mahremiyetini korumak için ismi değiştirilmiştir. Cehennem, Dante Alighieri’nin epik şiiri İlahi Komedya’da betimlenen yeraltı dünyasıdır. Eserde cehennem, “Gölge” denilen varlıkların, yani yaşamla ölüm arasındaki bedensiz vücutların bulunduğu, çok ayrıntılı bir […]

John Le Carre – Küçük Trampetçi Kız

Alman yetkililerinin her ne kadar olayı bilmelerine imkân yoksa da, ortaya kanıt diye bir şey çıkarması Bad Godesberg’de oldu. Bad Godesberg olayından önce giderek artan bir kuşku vardı. Ama planlamanın üstünlüğü, bombanın kötü yapımına karşın, bu kuşkuyu kesinliğe dönüştürmüştü. Bu meslekte çok kullanılan bir özdeyişe göre, bir insan ergeç olaya imzasını atar. Bütün sıkıntı işin […]

John Hart – Tanrı Küçük Günahları Affeder

Asfalt, ülkeyi kara bir yara izi gibi kesiyordu. Hava henüz ısmmamıştı ama şoför sıcaklığın giderek artacağını, ilerideki maviliğe doğru yolu bulanıklaştıracağını biliyordu. Güneş gözlüğünü ayarladı ve dikiz aynasından arkaya baktı. Bu aynadan otobüsün uzunluğunu ve içindeki bütün yolcuları görebiliyordu: Güzel kızları, kalbi kırık erkekleri, sarhoşları ve delileri, kırmızı buruş buruş çocukları olan iri göğüslü kadınları… […]

John Grisham – Sokak Avukatı

Lastik çizmeli adam asansöre benim arkamdan bindi ama, önce onu görmedim. Ancak kokusunu duydum – sigara, ucuz şarap ve hiç yıkanmadan sokaklarda geçen yaşamının o keskin kokusunu. Yukarıya çıkan asansörde ikimiz yalnızdık ve bir ara başımı çevirip baktığımda, siyah renkli, çamur içindeki koskoca çizmelerini gördüm. Adamın üzerinde, âdeta paçavraya dönmüş, eski, diz boyu bir pardesü […]

John Green – Kağıttan Kentler

Anladığım kadarıyla, herkesin payına bir mucize düşüyor. Mesela muhtemelen bana asla yıldırım çarpmayacak ya da Nobel Ödülü alamayacağım ya da Pasifik adalarındaki küçük bir ulusun diktatörü olmayacağım ya da son evre kulak kanserine yakalanmayacağım ya da bir anda delirmeyeceğim. Ama bütün ihtimal dışı şeyleri düşünürseniz, en azından biri muhtemelen her birimizin başına gelecektir. Gökten kurbağa […]