Kategori: Aşk

Boris Vian – Günlerin Köpüğü

Colin yıkanmasını bitirmişti. Banyodan çıkarken sadece bacakları ve gövdesini açıkta bırakan geniş buklet dokulu bir havluya sanılmıştı. Cam etajerden spreyini aldı ve açık renk saçlarına hoş kokulu yağı sıktı. Neşeli bir işçinin kayısı reçelinde çatalla açtığı yollar gibi, uzun kavuniçi ipeksi saçlarını amber tarağıyla perçemlere ayırdı. Colin tarağı yerine koydu ve tırnak makasını alarak bakışlarına […]

Boris Pasternak – Doktor Jivago

1890 yılında Moskova’da doğan ve şöhretinin zirvesine eriştiği 1960 yılında yine Moskova’da ölen Boris Pasternak’ın kuvvetli, sihirli bir nesir dili vardır. Bunu daha çocuk denecek yaşlarda şiir ve müzikle uğraşmağa başlamasında aramak gerekir. Öğrenimini Moskova Üniversitesinde tamamladı. Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra Almanya’ya gitti. Orada felsefe doktorası yaptı. Babası Leonid Pasternak tanınmış bir ressam, annesi […]

Boris Pasternak – Doktor Jivago (YKY)

Yürüyor, yürüyor ve “Sonsuz Anı” ilahisini söylüyorlardı. Onlar sustuğunda adımları, atlar ve rüzgârın esintisi aynı melodiyi tekrarlıyordu sanki. Yoldan geçenler saygıyla selam durup çelenkleri sayıyor, haç çıkartıyordu. Meraklılar tören alayına katılıyor, “Kimin cenazesi?” diye soruyordu. “Jivago’nun” oluyordu yanıt. “Demek o adamın, ha. Şimdi anlaşıldı.” “Adamın değil, kadının.” “Olsun. Huzur içinde yatsın. Büyük bir tören.” O […]

Bilge Karasu – Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı

Başını çevirdiğinde karşısındaki karanlık artmağa başlıyor. Andronikos neden sonra anlıyor karanlığın niye arttığını. Adaya çok yaklaşmıştır artık. Kayalık tepenin karanlık kütlesi arkasında gökyüzü belli belirsiz aydınlanıyor. Yorgun kollan artık düşüncesiz, istemsiz, katılaşmışlığın duyusuz kolaylığı içinde kürekleri kaldınp indirmeğe devam ediyor. Kulaklan işitmiyor artık. Kürekler suya girip çıkıyor, sular sabahın dinginliği içinde sandalın iki yanında yırtılıyor, […]

Beth Revis – Evrenin Ötesi #3 – Dünyanın Gölgesi

Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarparken, “Dur,” dedim. Çırak’ın parmağı fırlatma tuşunun üzerinde kaldı. Endişe dolu gözleriyle bana doğru baktı. Gözlerinin kenarlan kırışmıştı ve bu da yaşından büyük ve hüzünlü görünmesine neden oluyordu. Önümüzdeki petek desenli camın ardmda gezegen mavi, yeşil ve beyaz parıldıyor ve göz kamaştırıyordu. İstediğim her şey o gezegendeydi fakat buna rağmen, resmen […]

Beth Revis – Evrenin Ötesi #2 – Bir Milyon Güneş

Godspeed’in Gemici Katı’nda bulunan Motor Odası’nın ağır metal kapısına doğru bakarak, “Bu iş kolay olmayacak, ” diye mırıldandım. Kapıdaki donuk yansımaya baktığımda, gözlerimin önüne Bilge’nin koyu renk gözleri geldi. Ölümünden hemen önceki haliyle… Yansımada aynı zamanda Bilge’nin ölümünün hazzıyla Orion’un dudaklarında beliren gülümsemeyi görüyordum. Klon özelliklerimden ve benden önceki tüm Bilgelerin bende vuku bulan yankılarından […]

Beth Revis – Evrenin Ötesi #1 – Evrenin Ötesi

Babam, “Önce annenin gitmesine izin ver,” dedi. Annem ise benim önden gitmemi istiyordu. Sanırım annem onlar dondurulduktan sonra, çekip gitmemden ve kendimi o soğuk, şeffaf kutuya emanet etmektense normal yaşama dönmeyi tercih etmemden korkuyordu. Ama babam ısrar etti. “Amy’nin bu işlemin nasıl olduğunu görmesi gerekiyor. Önce sen git ve onun izlemesine izin ver. Ardından o […]

Thomas Mann – Venedik’te Ölüm

Yirminci yüzyılın en büyük Alman yazarlarından sayılan Thomas Mann, çağdaşı pek çok ünlü yazar gibi Nazi rejimine karşı aktif bir şekilde çalışmış ve bu uğurda ağır bedel de ödemiştir. 1936’da Alman vatandaşlığından çıkarılan Nobel ödüllü yazar, bilindiği gibi önce İsviçre’ye, daha sonra da 1938’de ABD’ye göç etmek zorunda kalmıştır. Onu evrensel yapan şey, eserlerinde işlediği […]

Becca Fitzpatrick – Siyah Buz

Paslı Chevyrolet kamyonet tangırdayarak durunca Lauren Huntsman kafasını ön yolcu koltuğunun camına çarptı ve irkilerek uyandı. Uykulu gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Kafasının içi, bir araya getirebilse bir bütün oluşturabileceği kırık dökük anılarla, paramparça görüntülerle doluymuş gibi hissediyordu. Gecenin daha erken saatlerine açılan bir pencereymiş gibi. Şu anda ise o pencere zonklayan kafasının içinde paramparçaydı. Country […]

Theodor Storm – Kır Atlı

14 Eylül 1817’de Husum’da doğan ve 4 Temmuz 1888’de Hademarschen’de ölen Theodor Storm’un Alman halkını ve yurdunu betimleyen Alman şairleri arasında seçkin bir yeri vardır. “Kır Atlı”, Storm’un en son ve en trajik yapıtıdır. Storm, birçok araştırma gerektiren bu konuyla 1886’da ilgilenmeye başlamış, yapıtını 1887-88 arasında, yaşlı ve hasta bir durumdayken yazmıştır. O, yapıtının, bütün […]

Barış Bıçakçı – Bizim Büyük Çaresizliğimiz

Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? Anılarımızı avuç dolusu su gibi her sabah yüzümüze çarpmanın işe yaramayacağına kim inandırabilir? Tanıklarla, kanıtlarla, uygun adım yürümek için ikide bir ayak değiştirme imkânı veren gerçeklerle ne kadar üstümüze gelseler, boşuna! İnanmayız. “Geçen bir şey yok!” diye bağırırız. “Her şey tam şimdi yaşanıyor!” Tam şimdi, […]

Barbara Taylor – Yasak İlişki

SARAYBOSNA, AĞUSTOS 1995 Tam bütün malzemeyi içine koyduğu sırt çantasının kilitini kaparken öyle müthiş bir patlama oldu ki, başını hemen yukarı kaldırdı. Bu gibi olaylarda deneyimli olduğu için durdu ve bir bombanın daha patlamasını bekledi. Ama hiçbir şey olmadı. Sadece derin bir sessizlik. Amerikan kablolu haber ajansı GNS’in yabancı muhabirlerinin başı olan Bili Fitzgerald ceketini […]

Suzanne Portnoy – Kasap Fırıncı Şamdancı

Rio’nun Yeri’nde Bir Aperatif Bay New York, İskoçyalı Antonio Banderas, Fransız Jigolo, Danimarka Pastası, Tantracı Andy, Operacı… Onları nadiren isimleriyle çağırırım. Arkadaşım Michelle ben onlarla üç kez yatmadan bir isme sahip olmamaları gerektiğini söyler. Aslında ona göre, birçoğu isimsiz kalmaya mahkûm. Fakat ben erkek arkadaş peşinde değilim. Seks peşindeyim. Bu benim hafta sonu kaçışım. İşte […]

İvan Sergeyeviç Turgenyev – İlk Aşk

Misafirler dağılalı çok olmuştu. Saat yarımı çaldı. Odada ev sahibi ile Sergey Nikolayeviç bir de Vladimir Petroviç kaldı. Ev sahibi zile basarak gelen uşaklara sofrayı kaldırmasını söyledi. Sonra koltuğuna iyice yerleşerek cigarasını yaktı. — Söz sözdür, dedi. Hepimiz ilk aşkımızın hikâyesini anlatacaktık. Hadi sizden başlıyalım bari Sergey Nikolayeviç . Sarışın, toparlak, yumuk yüzlü Sergey Nikolayeviç […]

Ian McEwan – Yabancı Kucak

öğleden sonraları, otelin koyu yeşil panjurlarının ötesindeki kent bütünüyle kıpırdanmaya başladığında, Colin ve Mary, çelik aletlerin demir mavnalara küçük vuruşlarının çıkardığı sesle uyanıyorlardı. Tekneler, otelin önündeki dubalar üstüne kurulmuş rıhtıma bağlıydılar. Sabahları, bu paslanmış, iç akşamları sökülmüş kaba saba mavnalar, görünürde hiçbir yükleri ya da hareket etmelerini sağlayacak herhangi bir mekanizmaları olmamasına karşın bir yerlere […]

Ian McEwan – Beton Bahçe

Babamı ben öldürmedim, ama işini kolaylaştırdığımı hissettim zaman zaman. Kendi ϐiziksel gelişimimde bir dönüm noktasıyla aynı zamana rastlaması dışında, babamın ölümü sonradan olanların yanında önemsizdi. Odžlümünden sonraki hafta kız kardeşlerimle babam hakkında konuştuk; ambulansçılar onu kıpkırmızı bir battaniyeye sarıp götürdüklerinde Sue ağladı tabii. Sarımsı elleri ve yüzüolan, çelimsiz, sinirli ve takıntılı bir adamdı babamız. Burada […]