Kategori: Hiciv

George Orwell – Daralma

Bu düşünce aklıma yeni takma dişlerimi aldığım gün geldi aslında. O sabahı gayet iyi hatırlıyorum. Sekize çeyrek kala gibi kalkarak çocuklardan önce kendimi banyoya attım. Göğün kirli sarı boz bir renk aldığı, o berbat ocak sabahlarıdan biriydi. Banyonun küçük penceresinden aşağı bakıldığında, arka bahçe dediğimiz -eğer buna bahçe denilebilirse- etrafı kurtbağrı çitle çevrili, on yardaya […]

François Rabelais – Gargantua

Ortaçağ denilen dönemle Rönesans diye adlandırdığımız uyanış çağı arasında kesin bir ayrım yapmak, tarih anlayışını basite indirgemek, insanlığın gelişmesindeki tutarlı ve kapsamlı süreci sınırlara, kalıplara sokmak olur. İnsanlık birdenbire mi uyanmış, neye uyanmış? Karanlığın egemen olduğu uzun bir süreden sonra, insana gözlerini açmış, bedeni ve ruhu ile tüm insana yönelmiş deniyor. Bu yöneliş de Yunan-Latin […]

Murat Menteş – Dublörün Dilemması

Adamın sol yanağında Nike amblemi şeklinde bir yara izi vardı. Mr. Nike siyah bir takım elbise giymiş ve yemin ederim papyon takmıştı. Kırlaşmış saçları gayet gür görünüyordu. Oturduğu koltukta vahşice bir kibirle başını geriye atmış, dudağı tiksintiyle bükülmüş, kaşları sımsıkı düğümlenmişti. Hidiv Kasrı’nın bahçesinde toplanan jet sosyeteye mensup 150 kişi bana gülücükler gönderirken, bu tanımadığım […]