Kategori: Araştırma-Eleştiri-İnceleme

François Rabelais – Gargantua

Ortaçağ denilen dönemle Rönesans diye adlandırdığımız uyanış çağı arasında kesin bir ayrım yapmak, tarih anlayışını basite indirgemek, insanlığın gelişmesindeki tutarlı ve kapsamlı süreci sınırlara, kalıplara sokmak olur. İnsanlık birdenbire mi uyanmış, neye uyanmış? Karanlığın egemen olduğu uzun bir süreden sonra, insana gözlerini açmış, bedeni ve ruhu ile tüm insana yönelmiş deniyor. Bu yöneliş de Yunan-Latin […]

Galileo Galilei – İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog

Dünya’nın Evren’deki Adresini Değiştiren Galileo Kasasında “Evden eve nakliyat” yazılı kocaman kamyonlara rastladığınız olmuştur… Ev değiştirmek için taşınmanın zorluğunu bilenler, “İki defa ev taşımak bir yangına bedeldir” derler. 1632 yılında Galileo Büyük Evi, “Yerküre’mizi” taşımaya kalkışınca Dünya’nın nasıl bir yangın yerine döndüğünü düşünebiliyor musunuz? Böyle bir şeyi düşünmenin o tarihlerdeki imkânsızlığını, hatta “Dünyanın sonu mu […]

Öner Ünalan – Darwin Ne Yaptı

Yıllar önce, Darwin’in genel okuru ilgilendiren yapıtlarını Türkçeye çevirdiğim anıldıktan sonra, “Darwin’in teorisini anlatan popüler bir kitap çevirmeyi de düşünür müsün?” diye sorulmuştu da “Öyle bir kitap çevirmektense yazarım” demiştim. Başka ülkelerde yazılmış bu tür kitapları yeterince başarılı bulmadığım sanılmaya. Ancak, o kitapların hepsi, belirli koşullarda yetişmiş okurlar için kaleme alınmıştır. Türkiye koşullarında yetişmiş kişiler […]

Ömer Seyfettin – Turan Devleti

«BİR MİLLETİN TABİİ HUDUTLARI DAĞLAR VE IRMAKLAR DEĞİLDİR. İSTİNAD ETTİĞİ MİLLİYETİN LİSANI VE DİNİ SINIRLARIDIR.» ÖMER SEYFETTİN (ARKA KAPAK) Ömer Seyfettin’in İki Şiiri Ömer Seyfeƫn’in, hikâyeleri kadar olmamakla birlikte, oldukça başarılı şiirleri vardır. Aşağıda bunlardan iki örnek veriyoruz: KIZILIRMAĞA Ah, ey Kızılırmak! Ağlıyor musun? Dalgaların coşmuş, bilmiyor durmak, Çöktü yüz bin ocak, anlıyor musun? Ben […]

Osho – Çamların Kadim Müziği – Zen’de zihin birden durur

Eğer kendi yaşamına saygılıysan, bütün kurtarıcıları geri çevireceksin. Bütün kurtarıcılara, “Kaybol! Kendini kurtar, bu kadarı yeter. Bu benim hayatım ve onu yaşamak zorundayım” diyeceksin. Benim tek çabam, insanlara, onlara ait olan ama başkalarına verdikleri özsaygıyı geri vermek. Meditasyon (meditation) kelimesinin ilaç/tıp (medicine), tıbbi (medical) kelimeleriyle aynı kökten geldiğini ve kelimenin asıl anlamının bütün olma tekniği, […]

Osho – Coşku – İçten Gelen Mutluluk

Coşku İnsanoğlu muazzam bir şekilde mutlu olabilir ve muazzam bir şekilde mutsuz olabilir. Ve seçiminde özgürdür. Bu özgürlük risklidir; bu özgürlük çok tehlikelidir çünkü sen sorumlu hale gelirsin. Önce küçük bir fıkra anlatayım: “Doktorum size görünmem konusunda ısrar etti,” dedi adam psikiyatra. “Ne için olduğunu Allah bilir; mutlu bir evliliğim, güvenli bir işim, pek çok […]

Osho – Cesaret – Tehlikeli Yaşamanın Coşkusu

Eğer cesur değilsen samimi olamazsın. Eğer cesur değilsen sevemezsin. Eğer cesur değilsen güvenemezsin. Eğer cesur değilsen, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Ben sana bir dogma sunmak için burada de güvencesizlik deme. Zihnin neden özgürlüğe “güvencesizlik” dediğini anlayabilirim: Birkaç […]

Osho – Boş Kayık – Hiçlikle karşılaşmalar çarpışmalar

Osho, bir-iki günlüğüne burada olduğum için öğretini kısaca özetlemeni rica ediyorum. Bu imkânsız. Her şeyden önce benim özetlenecek bir öğretim yok. Ben öğretmen değilim, ben bir mevcudiyetim. Benim dini bir öğretim yok. Sana on emir veremem – şunu yap, bunu yapma. Üstelik bugün söylediğim bir şeye yarın karşı çıkabilirim – çünkü yalnızca içinde bulunduğum âna […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Stepançikovo Köyü

Dayım, Albay Yegor İlyiç Rostanev, emekliye ayrıldıktan sonra, kendisine miras kalan Stepançikovo köyüne yerleşti. Orada, ömrü boyunca malikânesinden dışarı adım atmamış, atadan, dededen mülk sahibi gibi yaşamaya başladı. Dünyada her şeyden memnun görünen, her şeye alışan insanlar vardır; emekli albay da onlardandı. Ondan daha sessiz, daha uysal bir adam güç bulunurdu. Birisi çıksa da, albaydan […]

Oscar Wilde – Sanatçı: Eleştirmen, Yalancı, Katil

Wilde, sanatçı/dandy/eleştirmen figüründe, kendini geliştirmeye ilişkin eleştirel düşüncelerini hayata geçirmenin yöntemini keşfeder; terapi niteliğinde olduğu söylenebilecek (hatta Philip Rieff tarafından böyle nitelenen 2 ) bir yöntemdir bu – özellikle Wilde’ın Sigmund Freud’la neredeyse aynı dönemde yaşadığını göz önüne alırsak. Ancak Freud’tm kuramı otoriteyle aktarma yoluyla kurulan bir ilişkiye dayalıdır; Wilde’ın kendini gerçekleştirme modeli ise güzellikten […]

Orhan Hançerlioğlu – Düşünce Tarihi

GÖK BOŞLUĞUNDA BİR DÜNYA Milyonlarca yıl önce, SUDA BİR HÜCRE Canlılığın gerçekleşebilmesi için hücre (cellule) yaşamına elverişli bir ortam oluşmalıydı. İşte, canlılığın ilk adımı olan hücre, okyanusların bu tuzlu sularında gerçekleşmiş olmalı. Bilgin Oparin, hidrokarbonların, tuzlu suyun etkisiyle inorganik karbon bileşimlerinden meydana geldiğini tanıtlamış bulunuyor. Okyanuslarda erimiş olarak bulunan hidrokarbonların birbirleriyle birleşerek gittikçe daha gelişmiş […]

Orhan Gökdemir – Din ve Devrim

Inǚ san, varoluşundan bu yana doğayla olan ilişkisine bir açıklama getirmeye çalışıyor. Bu kendisine bir anlam verme sorunuyla ilgilidir; öne atıldığını görüyor, bu yeteneğinin onu özel kıldığını düşünüyor. Doğanın, kendisi için varedildiğini düşünmek, insanın en temel kuruntusudur. Doğadan ayrı bir varlık değildir insan, doğanın doğal bir uzantısıdır. Bu özel ürünü nedeniyle doğanın sevindiğini, ya da […]

Oliver Sacks – Müzikofili

Bir türün bütün üyelerini oluşturan milyarlarca insanın müzik denen anlamsız tonal düzenlemeleri çalmaya, dinlemeye ve düşünmeye bu kadar zaman ayırması ne tuhaf. Arthur C. Clarke’ın bilimkurgu romanı Çocukluğun Sonu’ndaki aşırı rasyonel uzaylılar Derebeyleri’ni insanlar hakkında en çok şaşırtan şeylerden biri müzik sevgisiydi. Bir konser izlemek için merakla uzay gemilerinden Dünya’ya inen Derebeyleri performansı baştan sona […]

Oğuz Demiralp – Kutup Noktası – Ahmet Hamdi Tanpınar

Bir Ahmet Hamdi okuru olarak seviniyorum. Bir Tanpınarsever olarak mutluluk duyuyorum. Artık Tanpınar daha çok, daha iyi tanınıyor. Kitapları satılıyor; yeni baskıları çıkıyor. Kıyıda köşede kalmış çalışmaları, yazıları, mektupları, giderek fotografları bulunup okura kazandırılıyor. “Aydaki Kadın” da günışığına çıktı. Tanpınar’ın değeri daha iyi anlaşılıyor artık. Yalnızca yurdumuzdakilerin değil, Türk yazınını konu edinmiş yabancı araştırmacıların da […]

Friedrich Wilhelm Nietzsche – Putların Alacakaranlığı

Karanlık ve ölçülerin üzerinde sorumluluk gerektiren bir davanın ortasında neşesini korumak, hiç de azımsanmayacak bir meziyettir: üstelik, neşeden daha gerekli ne vardır? Delice neşeden payını almamış hiçbir şey başarıya ulaşmaz. Ancak güç fazlasıdır, gücün kanıtı. — Tüm değerlerin bir yeniden değerlendirilişi, bu soru işareti öyle kara öyle devasadır ki, gölge salar, onu koyanın üstüne — […]

Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3

Pek çok ülkeyi ve ulusu ve birkaç kıtayı görmüş olan bir gezgine, tüm insanlığın ortak özellikleri olarak ne tür nitelikleri keşfettiği sorulduğunda, şöyle cevap vermişti: “tembelliğe meyillidirler.” Çoğu kişiye öyle geliyor ki, eğer gezgin şöyle deseydi, cevabı daha doğru ve geçerli olurdu: “Hepsi korku içinde. Geleneklerin ve fikirlerin arkasına gizleniyorlar.” Temelde her insan, dünyada yalnızca […]