Isaac Asimov – Imparatorluk Kurulurken

Cleon esnemeye çalışarak, “Demerzel,” dedi. “Sen hiç Hari Seldon adında birinden söz edildiğini duydun mu?” İmparator tahta çıkalı on yıl kadar olmuştu. Resmi törenlerde gerekli haşmetli tavır ve kılıklara büründüğü zaman etkileyici oluyordu. Meselâ, arkasındaki duvarın oyuğuna yerleştirilmiş olan hologramında pek görkemli gözüküyordu. Bu üç boyutlu resim, atalarının holograflarının bulunduğu diğer bölmeleri gölgede bırakacak biçimde […]

Isaac Asimov – Ikinci Vakif

Birinci Galaksi İmparatorluğu on binlerce yıl sürmüştü. Galaksideki tüm gezegenleri merkezi bir yönetimin çatısı altında toplamıştı, kimi zaman zorbalık, kimi zamansa iyilikle, ama hep belirli bir düzen içinde. İnsanlar başka türlü bir yaşam şeklinin olabileceğini düşünemiyorlardı. Sadece Hari Seldon dışında. Hari Seldon, Birinci İmparatorluk’un son büyük bilim adamıydı. Psikotarih bilimini mükemmelleştiren oydu. Psikotarih toplumbilimin özüydü; […]

Isaac Asimov – Hedef Beyin

Biri Morrison’un kulağına alçak sesle, «Özür dilerim,» dedi. «Rusça biliyor musunuz?» Albert Jonas Morrison koltuğunda doğruldu. Salonun ışıkları söndürülmüş, sahnedeki bilgisayar ekranında grafikler farketmediği bir ısrarla birbirlerini izliyordu. Uyuklamış olmalıydı. Koltuğa oturduğu zaman sağ tarafta bir erkek olduğundan kesinlikle emindi. O adam ne zaman kadın olmuştu? Ya da ne zaman kalkmış, onun yerine bu kadın […]

Isaac Asimov – Erişilmez İmparatorluk

Kitap sevenlerin yeni buluşma noktasından herkese merhabalar… Cehaletin yenildiği, sevginin, iyiliğin ve bilginin paylaşıldığı yer olarak gördüğümüz sitemizdeki tüm e-kitaplar, 5846 Sayılı Kanun’un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacıyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuşan “Braille Not Speak”, kabartma ekran vebenzeri yardımcı araçlara, uyumluolacak şekilde, “TXT”,”DOC” ve “HTML” gibi formatlarda, tarayıcı ve OCR (optik karakter […]

Isaac Asimov – Dunya Disi Uygarliklar

Sorumuz şu: Yalnız mıyız? Evrenin derinliklerine dikili gözlerin biricik sahibi insanoğlu mu? Doğal duyularımızın birer uzantısı olan aletleri yalnız biz mi yapıyoruz? Gördüğünü ve hissettiğini anlamaya can atan beyinler yalnızca bizlerde mi var? Ve yanıt da bir olasılıkla şu: Yalnız değiliz. Gözlem yapan ve araştıran başka türler de bulunuyor; belki de bizden çok daha etkin […]

Isaac Asimov – Ahmaklar

Naron uzun ömürlü olan Rigel ırkındandı ve ailesinin galaksi kayıtlarını tutan dördüncü üyesiydi. Naron’un büyük bir defteri vardı. Buna galaksilerde kafaları gelişen çok sayıdaki ırklar kaydediliyordu. Daha küçük bir deftere ise, olgunlaşarak Galaksi Federasyonuna girmeye hak kazanan ırklar yazılıyordu. Birinci defterde bazı isimler çizilmişti. Çünkü onlar şu ya da bu nedenle başarısız olmuşlardı. Şanssızlık, biyofizik […]

Isa Ozturk – Kerem ile Asli

Kerem ile Aslı uzun zamandan beri halk arasında bilinen ve söylenegelen fantastik bir öyküdür. Sözlü, elyazması ve basılı kaynaklardan pek çok varyantı günümüze kadar gelmiştir. Ama bu radyo ve televizyon çağında eski önemini taşıdığı elbette söylenemez. Bu fantastik öykünün XVI. Yüzyılda, Kerem Dede veya Âşık Kerem adlı bir aşığın şiirleriyle oluştuğu sanılmaktadır. Öykü zamanla destan […]

Irwing Wallace – Baskan

Gece denemezdi ama henüz gündüz de sayılmazdı. Bu bilimsiz saatte soğuk büroda beklerken sinirli ve huzursuzdu. Nedenini düşünmeye çalıştı. Buldu. Bu huzursuzluk, ilk çocukluk yıllarından beri alageidiği terbiyenin sonucuydu. Edna Foster’in çocukluk yılları Mihvakee dışında modern bir çiftlikte geçmişti. Alman asıllı ana – babası tarafından sıkı bir disiplin altında büyütülmüş, düzenli bir hayata hazırlanmıştı. Ne […]

Irwing Wallace – Altin Oda

E verleigh Kulübü ve onu işleten iki genç kadın gerçektir. Minna ve Aida Everleigh adındaki iki kız kardeş Kentucky’de doğmuş büyümüşler ve sonra Chicago’da randevuevi işletmeye başlamışlardı. Ben, Minna ve Aida Everleigh’i yakından tanırım. II. Dünya Savaşı sırasında Los Angeles’de Amerikan Kara Kuvvetleri Seyir ve Fotoğraf Merkezi’nde çavuştum. Boş vakitlerimde Everleigh kardeşler hakkında elime geçen […]

Irvin D. Yalom – Ölüm Korkusunu Yenmek

Tıp fakültesinden mezuniyeti mizin ellinci yılında arkadaşlarımla bir araya geldiğimiz parti sona ermek üzereyken, tıp fakültesi günlerimden kalma tek dostum olan Bob Berger benimle konuşmak istediğini işaret etti. Farklı yönlerde ilerleyerek o kalp cerrahisine, ben kırık kalpleri tedavi etme işine girsek de aramızda ömür boyu süreceğini bildiğimiz yakın bir bağ kurmuştuk. Bob kolumdan tutup beni […]

Irvin D. Yalom – Her Gün Biraz Daha Yakın

Psikoterapi edebiyatının, iyileşme destanını anlatan birçok çalışmayı kapsadığı doğrudur. Psikiyatristler, yüzyılın başından beri ender rastlanan ve öğretici değeri olan vakaları yayımlamak amacıyla seçmekte ve hastalar da altta kalmamak için kendilerinin geçmişe dönük anlatımlarını sunmaktadırlar. Bu kitap, hasta ve doktorun her ikisi için de özel bir anlam taşıyan hassas ve zor bir ilişki gelişmeye başlarken, tedavinin […]

Irvin D. Yalom – Günübirlik Hayatlar

P aul Andrews’un bana gönderdiği bu e-postayla ilgimi çekmeye çalıştığına şüphe yoktu. Başarmıştı da. Ben de bir yazar olduğum için ona sırt çevirmem söz konusu olamazdı. İlham meselesine gelince, bu tür bir talihsizlik bana henüz uğramadığı için kendimi şanslı atfediyorum. Paul’e yardımcı olmaya oldukça hevesliydim. On gün sonra, Paul randevusuna geldiğinde görünüşü beni hayrete düşürdü. […]

Irene Nemirovsky – Bir Yazarın Romanı – Anton Çehov’un Yaşam Öyküsü

Anton Çehov, dünyanın en büyük yazarlarından biridir. Öyküleri, oyunları ile ülkemizde de geniş ün kazanmıştır. ‘Martı’, ‘Vişne Bahçesi’, ‘Vanya Dayı’, ‘Üç Kızkardeş’ adlı oyunları dünya sahnelerinde sık sık oynanır. Çehov’un yaşam öyküsü de bir romana benzer. Kölelikten kurtulmuş bir babanın oğlu olan yazarın 44 yıllık yaşamının öyküsünü, başka bir Rus yazarından Irène Nemirovsky’den dinliyoruz. Irène […]

Irene Melikoff – Uyur İdik Uyardılar

Belli günler vardır hayatımızda, unutamadığımız günler. Mutluluk duyduğumuz, önümüzde yeni bir ufkun açıldığı günlerdir bunlar. Irène Mélikoff’la tanıştığım gün de benim için böylesi günlerdendir işte. Daha önce, Türkçeye çevrilen bir-iki incelemesini okumuştum Mélikoff’un. Özellikle AlevHik-Bektaşîlik konusunda dünyanın önde gelen Türkologlarından biri olduğunu biliyordum. Türkiye’ye gelip gittiğini de. Ama hiç karşılaşmamıştık. Karşılaşamıyorduk. Nitekim beni, 1986’da Strasbourg’da […]

Irene Melikoff – Kırklar’ın Cemi’nde

Bektaşilik, onun bir parçası sayılan Alevilik gibi, sosyal bir olgudur: fakat ayrı bir din değildir: kökleri boylar dönemine inen bir yaşam biçimine bağlı kalışt11′. Bu da ata geleneklerine ve ata inançlarına saygı demektir. Böyle olduğu için de, karşılıklı etkileşmelerin sonucu katlar (adstrat) kadm; başlangıçtan beri Türk uluslarıyla ayrılmaz biçimde birlikte olmuş değişik inançlar da içerir. […]

Irene Melikoff – Efsaneden Gerçeğe, Hacı Bektaşi Veli

Türkoloji dünyasının seçkin adı Prof Dr. Mme frene Melikoff ‘un, 1969 ‘dan beri bütün yaşamını vermiş oldugu “Alevilik-BektaşilikAraştırmaları” ile Ahmed Yesevi, Fazlullah Hurufi, Seyyid Nesimi üzerine incelemeleri “Uyur idik Uyardılar ” (1993) adıyla daha önce dilimize çevirilmiş bulunuyor. Bilim çevreleri kadar Türk okurunun da bu vesileyle yakından tanıdıgı yazarın, söz konusu araştırmalardan bir bütüne ulaşmaya […]